Eğitimci Engin Yiğit, “Pakistan’ın Konyası” diye bilinen Multan’ı ve oradaki hatıralarını yazdı. PakTürk Okulları’nın gelişme sürecini anlatırken Türkiye’den gelen misafirlerin o günkü tepkilerini de aktardı.

PakTürk Eğitim Kurumları, hizmete girdikten kısa süre sonra akademik olarak adından söz ettirmeye başlamış ve yoğun ilgi görmekteydi. Yıllar geçtikçe okullar taleplere cevap verebilme ve eğitim imkânlarını geliştirme adına her fırsatı değerlendiriyor, kapasitesini kademeli olarak arttırıyor ve her şube birer kampüse dönüşüyordu.

PakTürk Eğitim Kurumları’nın Multan’da Ali Chowk ve Bosan Road adında iki kampüsü vardı. Al Chowk şubesi düşük gelirli ailelerin olduğu bölgede açılmış ve çok düşük okul ücreti ile öğrencilere hizmet vermekteydi. 250 kişilik olan bu şubemiz bulunduğu bölgede en iyi eğitim standartlarına sahip okuldu. Binası PakTürk tarafından yapılan okulda tüm imkânlar bulunmaktaydı. Bosan Road’da ise küçük bir binada eğitim yapılıyordu ve yeni bir yere ihtiyaç vardı. 2013 yılında büyük bir kampüs içerisinde; yurt, son teknoloji ile donatılmış laboratuvarlar ve diğer fiziksel imkânların da sağlandığı bir okul projesi için kollar sıvandı.

Eyalet bakanından teşekkür

Multan’ın merkezi denebilecek önemli bir noktasında bu projeyi hayata geçirmek için temel atma töreni hazırlıkları başladı. Multan’a çok yakın Muzaffarghar’daki Allâma İkbal Kasabası’nın da açılışı yapılacağı gün temel atma töreni yapılması karalaştırıldı ve gelen misafirlerin iki programa da katılabilmesine imkân sağlandı.

Türkiye’den  Kimse Yok mu Derneği’nin kurduğu kasabanın ev dağıtma törenine gelen devlet yetkilileri PakTürk Okulları’nın temel atma törenine de katıldı ve okullar hakkında bilgi aldı. Okulun tören atma törenine Punjab Eyalet Milli Eğitim Bakanı da geldi ve PakTürk Kurumları’na, ülkesi ve genç nesillerin eğitimi için yaptığı her hizmet ve yatırımlar için teşekkürlerini sundu. Türkiye’den AKP, MHP ve CHP’den milletvekillerinin de bulunduğu törende, AKP eski Samsun Milletvekili Birnur Şahinoğlu, “En çok da okulların ismini beğendim. Ne güzel bir isim PakTürk! Yani Temiz Türk.” demişti.

Doğu’nun Bağdat’ı: Multan

Multan, “Pakistan’ın Konya’sı” diye bilinen evliyalar şehri. Diğer en çok bilinen ismi Multan-ı Şerif’tir. Hazreti Bahaauddin Zekeriya’nın kabrine mihmandarlık yapan şehir, daha birçok veliye de ev sahipliği yapıyor. 12. yüzyılda, döneminin manevi lideri olduğu söylenen ve Hz. Muhammed (SAV) ile aynı soydan geldiği rivayet edilen Hazreti Bahauddin Zekeriya, Güney Punjab’ta birçok yer dolaşmış, son olarak Multan’a yerleşmiş. Bir ilim aşığı olan Bahaauddin Zekeriya’nın Multan’a yerleşmesi sonrası Multan’a “Doğu’nun Bağdat’ı” denmeye başlanmış ve şehir neredeyse Bahaauddin Zekeriya Hazretleri ile anılır olmuş.

Sıcağı ve tozu ile ünlü

Multan dayanılmaz sıcağı ve tozu ile ünlüdür. İnsanı ise bir başka güzeldir. Sıcakkanlı ve halim fıtratlıdır. Multan’a ziyarete gelen misafirlerimiz şehri beğenir, okullarımızın şehre sunduğu eğitim hizmetleri için hep takdirlerini ifade ederdi.

Şehrin ortasında Bahaauddin Zekeriya Üniversitesi’nin arkasında bulunan bir arsaya yapılmaya başlanan okul, şehre hem mimarî hem de yapı itibarıyla değer katmaya aday bir eğitim kurumu olacaktı. Bu inşaat ile lokalde herkesin takdirini kazanan PakTürk Okulları yaptığı işlerle yerel yönetimin de teveccühüne mazhar oluyordu.

Multan’da PakTürk Kurumları sadece verdiği kaliteli eğitim ile değil son yıllardaki mezunlarının yarısını Türkiye’ye eğitim almak için gönderen bir kurum olarak da ünlenmişti. Mezunları yurt dışında eğitimlerine devam ederken geriden gelenler, büyüklerinin yürüdüğü yolda sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı.