Raiwind Road üzerindeki okul inşaatı sırasında ve öncesinde okul arsamızın yanında güzel bir bahçeli yazlık villa vardı. İnşaat yükseldikçe bahçeyi daha net görmeye başladık. Bu yazlık villanın etrafı iki metreye yakın tuğladan örülmüş bir duvarla çevriliydi. Gulberg’den taşındıktan sonra okulun bir katını da yurt binamız daha bitmediği için erkek öğrenci yurdu olarak kullanmaya başladık. Okulun yeri o dönem şehirden epey uzak ve etrafı boştu. Bir gece yurtta kalan öğrencilerden birisi kapıdaki bekçiye görünmeden yurttan firar etmek istemiş. Yandaki yazlık villayla okulu ayıran duvarın üstünden villa tarafına atlamış. Ancak villanın bahçesinden tekrar atlayıp ana yola çıkamadan villanın bekçisine yakalanmış. Bu durum bir iki defa daha tekrarlanınca yazlık villanın sahibi okula bu durumu görüşmeye geldi.  Okula gelip müdürle görüşmek isteyince bölge müdürü Turgut Bey’le görüştürmüşler. O da okulu, eğitim vakfının aaliyetlerini, yurtta burslu okuyan öğrencileri anlatmış. Öğrencilerin yaptıklarını tasvip etmediklerini dile getirmiş. Yaşananlardan dolayı kızgınlıkla gelen bu insan iki saat kadar sonra bir dost olarak okuldan ayrılmış. Kendisinin bir tekstil fabrikası ve ürettiklerini sattığı bir tekstil mağaza zinciri varmış. Zamanla aramızdaki dostluk ilerledi. O dönem okul inşaatının yarım kalan kısımlarına sponsorluklar bulmaya çalışıyorduk. Bu güzel insan da sadece kaba inşaatı bitmiş olan “Okulun konferans salonunun sponsorluğunu üstleneyim” dedi.
Yukarıda ifade ettiğim bu güzel insanın yazlık evinin bahçesi de çok güzeldi. Zevkli ve ince ruhlu birisi olduğu belliydi. Bir gün “ben size okulun bahçesine dikilmek üzere Hayrpur’dan hurma ağacı getirteyim” dedi. Aradan bir hafta kadar geçtikten sonra bir kamyon hurma ağacı geldi. Okulun girişlerinin yanlarına ve bahçedeki yolun kenarına diktirdik. Okulun bahçe düzenlemesine ilk katkıyı bu güzel insan vermişti. Bahçenin çıplak çehresi bu mübarek ağaçlarla biraz daha güzel görünmeye başladı.
Sonraki zamanlarda okul inşaatına ve yurttaki öğrencilere destek veren diğer işadamları tanıdıklarımızla tanıştı. Onlar da yaptıkları güzel işleri anlattılar. Özellikle Lahor’da kendi ailesi adına okul yaptıranları gördü. En sonunda Lahor’da yeni inşa edilecek kız kolejimizin annesi adına masrafını karşılayacağını taahhüt etti. Okula Asifa Irfan Kız Koleji şeklinde inşaat masraflarının büyük kısmını karşılayan bu nadide insanın annesinin adı verildi.
Sadece burada konferans salonumuzun açılış konuşması metnini dercediyorum.
Değerli misafirler;
Bugün burada çok güzel bir vesile için toplanmış bulunuyoruz. PakTürk eğitim kurumlarının Raiwind şubesi konferans salonunun açılışı vesilesiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız. Paktürk eğitim kurumları ilk olarak 1995 yılında İslamabad’da küçük bir anaokuluyla eğitim hizmetlerine başladı. Kısa bir süre içinde 7 farklı şehirde 14 şube ve 4000 öğrenciye ulaştı. Kaliteli eğitimi ve milletlerarası seviyedeki standartlarıyla hepimizin göğsünü kabarttı. Bu kurumlarda okuyan öğrenciler milli ve milletlerarası bilim olimpiyatlarında birçok madalyayı ülkemize kazandırmış ve Pakistan bayrağını dalgalandırmışlardır. 
PakTürk Çağ eğitim vakfı, sadece eğitim hizmetleriyle değil yaptığı sosyal faaliyetlerle de Pakistan halkının sevgisini kazanmıştır. Her yıl on binlerce fakir aileye yaptığı kurban yardımları ve sağlık hizmetleriyle takdirleri toplamıştır. 3 yıl önce deprem bölgesinde yaptığı yardımlarla 30 haziran 2006 tarihinde bizzat Pakistan devlet başkanı tarafından “Sitare-I İsar”ile taltif edilmiştir. Bu eğitim kurumlarının en temel hususiyeti en modern eğitimin yanında Pakistan’ın öz değerlerine de sahip çıkmasıdır. 
Bu eğitim kurumları son iki yıl içinde 5 yeni tam donanımlı okulu ülkemize kazandırmıştır. Bunlar; İslamabad, Peşaver, Kuetta, karaçi ve Lahor’dadır. İslamabad ve Peşaver’deki okul arazileri İslamabad ve Peşaver Şehir meclisleri tarafından uygun bir fiyatla, Kuetta da ücretsiz ve hatta Karaçi’de Sindh Hükümeti tarafından bizzat yapılıp hediye edilmiştir.
Lahor’daki ikinci Paktürk şubesi İslampura’da belediyemiz tarafından 2003 yılında bu eğitim vakfına devredilmiştir. Bu eğitim kurumlarında okuyan 4000 öğrencinin yaklaşık yüzde 20’si burslu olarak öğrenim görmektedir. Bursluluk imtihanları ile alınan bu zeki öğrenciler son derece modern mekanlarda ve her türlü imkanla Pakistan’ın geleceğine hizmet etmek için yetişmektedirler. Modern fen ve bilgisayar Laboratuvarları, kütüphanesi, 35 kanallık (yaklaşık 15 dönüm) geniş alanıyla bu okul Lahor halkı için de bir şanstır. Modern dünyada terakkinin yolu kaliteli eğitimden geçmektedir. Okullarımızın imkanları artırılmalıdır. Gelişmiş ülkelerde bulunan araç ve gereçlerle donatılmış olmalıdır. Aksi takdirde o ülkelerle bilim ve teknolojide yarışma imkanımız kalmaz. Bu noktada PakTürk eğitim kurumlarına hizmetlerinden ötürü tekrar teşekkür ederim. 
Bu okullar aynı zamanda iki dost ve kardeş ülke halklarının pratik hayatta daha da yakınlaşmasını sağlamaktadır. Bu okullarda Türkçe de öğrenen öğrenciler yarının dünyasında iki kardeş ülkenin dostluğunda birer köprü vazifesi de göreceklerdir. Birbirimizi anlamada ve iletişimimizin gelişmesinde bu okullardan mezun olan öğrencilerin katkısı büyük olacaktır.Bu okulların yapımında katkıları bulunan Türk ve Pakistanlı işadamlarına şükranlarımı sunmak isterim. Ülkemizin gelişmesi adına her türlü güzelliğin arkasındayım. İçinde bulunduğumuz bu salon; kontrol odası, projektörü, 600m2 alanı ve 615 koltuk kapasitesiyle şehrimizin önemli salonlarından biri olmuştur. 
Son olarak bu Konferans salonunun masraflarını üstlenen; şahsım, ailem ve Pencap Hükümeti adına Y. İrfan Han beye şükranlarımı sunarım. 
Teşekkür ederim. Mübarek olsun.