Eğitimci Taner Koçyiğit, yazı dizisinin yirminci bölümünde Lahor’da müdür yardımcılığından öğretmenliğe geçmesinden sonra oluşturulan halkla ilişkiler birimini, burada neler yaptıklarını ve ilk iş adamları derneğinin kurulmasına giden ilginç süreci anlattı.
Yirminci Bölüm:
Lahor’da PakTürk’ün İslampura Şubesi’nde bir süre müdür yardımcılığı yaptıktan sonra Raiwind Şubesi’ne öğretmen olarak atanmıştım. O eğitim yılında giderek artan öğrenci sayılarıyla birlikte yeni inşa edilen okulumuza yönelik oluşan teveccühün bir neticesi olarak bir ‘halkla ilişkiler’ biriminin kurulmasına karar verildi. Ben ve birkaç öğretmen arkadaşım okulumuz ve veliler arasındaki iş birliğini artırmak ve düzenlemek için bu görevi üstlenecektik. Amacımız, öğrenci velilerimizle okul içinde veya dışında etkileşime geçerek ihtiyaç duydukları konular hakkında yardımcı olabilmekti. Bu hedefle kurulan ‘halkla ilişkiler’ biriminde daha verimli olabilmemiz adına çalışma saatlerimiz uygun bir şekilde düzenlendi. Haftalık ders programlarımız her iki işi etkinlikle yürütebileceğimiz şekilde ayarlandı.
Lahor’da o zamanlar görev yapan Din Kültürü öğretmenimiz Nida Bey ve Türkçe öğretmenimiz Doğan Bey de derslere girmenin yanı sıra halkla ilişkiler biriminde çalışmaktaydı. Okulun dışarıdan bir ihtiyacı olduğu zaman halkla ilişkiler birimi olarak velilerle ve tanıdıkları meslek erbabıyla etkileşime geçerek çözmeye çalışıyorduk.
Pakistanlı iş adamları destek vermeye başladı
Bu sırada okulun yatılı kapasitesi artmıştı. Dolayısıyla çoğunlukla burslu öğrencilerin kaldığı yurdun maddi ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyordu. O güne kadar Türk iş adamları, yurdumuzun ve okulumuzun birçok ihtiyacını karşılamıştı. Son zamanlarda tanıştığımız bazı öğrenci velileri de bu ihtiyaçları görüp bizzat yardım etmeyi veya tanıdıkları hayırsever Pakistanlı iş adamlarından bizim adımıza yardım istemeyi teklif etmişlerdi. Halkla ilişkiler birimi olarak okulumuzdaki burslu öğrencilerin maddi ihtiyaçlarını da böylece koordine etmeye başlamıştık. Bir anlamda sadece velilerle değil, hayırsever iş adamları ile öğrenciler arasında da bir köprü vazifesi görür hale gelmiştik.
Lahor, Pakistan’ın kültür başkentiydi. Aynı zamanda Hindistan sınırına yakın bir konumda bulunması ve ülkenin en kalabalık eyaletinin başkenti olmasından dolayı önemli ticaret merkezlerinden biriydi. Hem İslampura hem de yeni açılan Raiwind Şubesi’ndeki velilerimizin çoğu ticaretle uğraşıyordu. Türkiye’yi kültürel gezi vesilesiyle birlikte ziyaret ettiğimiz zamanlarda kimi velilerimizin her iki ülke arasında farklı alanlarda ticaret imkanlarını araştırdıklarını ve hatta döndükten sonra doğrudan ticarete başlayanlar olduğunu gözlemledik. Bunun üzerine bizler de aslî işimiz olmamasına rağmen müsait vakitlerimizde velilerimize yardımcı olabilecek bir düzen içinde hareket etmeye karar verdik. Ticaret talebi olan iş adamı veliler için Türkiye’den satın almak istedikleri malları üreten firmaları veya ürünlerini satmak istedikleri güvenilir Türk iş insanlarını araştırmaya başladık.
Velilerimiz Türkiye hakkında daha çok bilgi istiyordu
Okulumuzun yeni açılan Raiwind Şubesi’nde 500’e yakın öğrenci vardı. Tüm velilerle irtibata geçip onların isteklerine cevap verebilmek için benim ve arkadaşlarımın vaktimizin tamamını halkla ilişkilere hasretmemiz, hatta birkaç yardımcıyla birlikte çalışmamız gerekiyordu. Türkiye hakkında bilgi sahibi olmak isteyen, turistik veya iş gezisine çıkmak için bilgi isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyordu. Halkla ilişkiler ekibi olarak bizler bu isteklere daha iyi cevap verebilmek adına sınırlı sayıdaki tanıdıklarımız aracılığıyla piyasa araştırmaları yapıyor ama pek de muvaffak olamıyorduk.
Bu sırada Türkiye’de TUSKON adında bir iş ve ticaret konfederasyonu kurulmuştu. TUSKON, dünyanın farklı bölgelerinde temsilciliklerini açarak, hem Türkiye’deki iş insanlarının dünyanın dört bir tarafına gitmesini teşvik ve koordine ediyor hem de Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcı veya tüccarların Türk iş adamları ile etkin şekilde görüşmesini ve ticaret organizasyonlarının eksiksiz yürütülmesini sağlıyordu.
Öğretmenlerin kurduğu iş adamları derneği
Biz de TUSKON’daki yetkililerle irtibata geçiyor ve bu işlerin nasıl yapıldığına dair ipuçları almaya çalışıyorduk. Tam da bizim velilerimizi yönlendirebileceğimiz bir kurumdu TUSKON. Velilerimizden talepler geldikçe TUSKON’a sormaya başlamıştık. TUSKON ise bizim gibi hem okulda çalışan hem de velileri memnun edebilmek için kısıtlı imkânlar dahilinde bir şeyler yapan öğretmenlerden ziyade bir iş adamları derneği ile muhatap olmak istiyordu.
Bunun üzerine halkla ilişkiler biriminde çalışan öğretmenler olarak bu ihtiyacın giderilmesi amacıyla, tamamen amatör ruhla, profesyonel planlamalar yapmadan ve muvaffak olup olamayacağımızı bilmeden bir adım atmaya karar verdik. 2008 yılında böyle bir derneğin kurulması için çalışmalara başladık. O zamanki Lahor bölge müdürümüz Turgut Bey’in öncülüğünde ve ticaretle uğraşan velilerimizin de destekleri ile PakTurk Businessmen Association (PTBA) adlı iş adamları derneğini 2012 yılında resmen kurduk. Derneğin ilk faaliyete başladığı yıllarda bir ofisi veya personeli yoktu ama TUSKON gibi dev bir yapının desteği vardı. Bu destekler sayesinde birkaç öğretmen arkadaş olarak ileride çok büyük hizmetlere vesile olacağını bilmeden bir iş adamları derneğinin temelini atmış olduk.
Devam edecek…
***
On dokuzuncu Bölüm: Kapımıza gelen herkes kurban etinden nasibini aldı
No Comment.