Anum Enver, PakTürk Okulları’nda okurken kansere yakalanan ve hayatını kaybeden bir öğrenci. Türk öğretmenlerini ve Türkiye’yi çok seven Anum kendisini ‘Türk kızı’ ilan etmişti. PakTurkFile olarak Anum’u bir kez daha anıyor ve ailesine başsağlığı diliyoruz.
Hizmet Hareketi gönüllülerinin, 90’lı yılların başından itibaren gittikleri her ülkede hayata geçirdikleri en önemli proje belki de sevgi tohumları ekmekti. Büyük şair, “Tohum saç, bitmezse toprak utansın!” demişti ya, toprak hiç mahçup etmedi muhabbet fedailerini. Pakistan, bereketli topraklarıyla saçılan tohumların hızla neşv-ü nemâ bulduğu yerlerden oldu. 1995’te bir tohum olarak toprağa düşen PakTürk Okulları kısa sürede gelişti, büyüdü nice çiçek açtı, meyve verdi.
Anum Enver, İslamabad’daki PakTürk Okulu’nun nadide çiçeklerinden sadece biriydi. “Biriydi” diyoruz zira kendisi 2016 yılının başında daha 15 yaşında iken amansız bir hastalık sonucu ebedî aleme göçtü. 10’uncu sınıf öğrencisi Anum, beyin tümörü teşhisinden sonra ameliyata alınmış ama bir daha o masadan kalkamamıştı. Topraktan gelen insanoğlu elbette toprağa dönecekti ancak Anum’un erken vedası PakTürk ailesinin en acı kayıplarından biri oldu. Anum Enver, Türk öğretmenlerinden gördüğü sevgiye misliyle mukabelede bulunmuş ve kendisini ‘Türk kızı’ ilan etmişti.
‘Abla’ ve ‘hoca’ kelimelerini ailesine ezberletti
Cihan Haber Ajansı, Anum’un Türkiye sevgisini vefatından kısa süre sonra ailesi ile görüşerek kamuoyuna duyurmuştu. Anne ve babasının anlattıklarını Anum’un hatırası adına bir kez daha paylaşıyoruz:
Başkent İslamabad’a 130 kilometre mesafedeki Kallarkahar şehrinde yaşayan Enver ailesi, kızlarının mezarına Pakistan ve Türkiye bayrağı dikti. Çünkü Anum sağlığında babası Enver Malik’e “Ben hem Pakistanlıların hem de Türklerin kızıyım.” diyordu. Babası evladının mezarına bu sebeple iki ülkenin bayrağını diktiklerini söyledi.
Kızının PakTürk Okulları’nı çok sevdiğini söyleyen Malik, “Özellikle belletmeni ve hocasından çokça bahsederdi. ‘Abla’ ve ‘Hoca’ kelimelerini adeta bize de ezberletti.” diye konuştu.
‘Türk öğretmenler, kızım için anne-abla gibiydi’
Enver Malik, kızını PakTürk’e gönderdiği için kendisiyle gurur duyduğunu ifade etti. “Anum bu okulda kendini çok geliştirdi.” derken gözleri doldu. Malik, kızıyla aralarında geçen bir diyaloğu şöyle aktardı: “Bir keresinde ona, ‘Kızım sen Pakistan’ın mı yoksa Türkiye’nin mi kızısın?’ diye sordum. Kızım cevaben, ‘Babacığım ben Pakistan’da doğdum, büyüdüm. Burası benim ülkem. Ama yarım da Türklerin tarafında. Ben onların da kızıyım.’ dedi ve biraz gülüştük.”
Enver’in annesi Rıfat Yasemin, Türk okullarından kızının da kendisinin de çok memnun olduğunu ifade ederken, “Kızım hep hocalarından ve ablalarından, onlara duyduğu sevgiden bahsediyordu. Onlar kızım için bir anneden, abladan farksızdı.” ifadelerini kullandı
‘Doktor-mühendis olmaktan vazgeçti’
Enver’in ailesine sürekli bahsettiği ve ‘anne’ olarak gördüğü Türkçe öğretmeni Selviye Koç ise öğrencisini anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Vefat eden öğrencisinin Türkçeyi çok çabuk öğrendiğini aktaran Selviye öğretmen, Enver’in okula başladıktan sonra öğretmen olma isteğini şöyle anlattı: “Anum ilk başlarda doktor, mühendis veya avukat olmak istediğini söylüyordu. Sonraki yıllarda ise ‘Ben artık doktor ya da mühendis değil, sizler gibi öğretmen olmak istiyorum. Üniversiteyi de Türkiye’de okumak istiyorum.’ diyordu.”
‘Ölüm haberiyle yıkıldım’
Selviye öğretmen öğrencisinin son günlerinden de hüzünle bahsetti: “Hastalığını duyduğum ilk saatlerde kendime gelemedim. Çok başarılı bir öğrenciydi. Rahatsızlanıp hastaneye yatınca kendisini ziyaret ettik. Bize okulu ve Türk yemeklerini çok özlediğini söylüyordu. Döneceğini sanıyorduk. Bir gün Anum’un babası beni aradı ve kızının ameliyata alındığını ve dua istediğini söyledi. O zaman ne yapıyordum bilmiyorum ama elimdeki işi bıraktım. Abdest alıp dua ettim.”
Saatler sonra ise babasından gelen acı haberle yıkıldığını ifade eden Selviye Koç, “Hâlâ silmediğim ve unutamadığım ‘O öldü’ mesajını aldım. Bizim için çok zor günlerdi.” dedi.
‘Biz öğrencilerimizi çok içten sevdik’
Öğrencisinin cenazesine de katılan Selviye öğretmen, baba Malik’in en zor zamanında kendisini aramasını ve Türk bayrağı istemesini herkesin anlayamayacağı bir sevgiden kaynaklandığını kaydetti. Enver’in defin işlemleri sırasında Pakistan ve Türk bayraklarına sarıldığına dikkat çeken Selviye öğretmen, bu denli derin muhabbetin nasıl oluştuğunu, “Biz öğrencilerimizi çok içten sevdik.” sözüyle açıkladı.
No Comment.