Eğitimci Sadullah Bayazit, uzun yıllar yaşadığı Pakistan’daki bayram geleneklerini ve bayramlaşmaya verilen önemi anlattı.
Recep, Şaban ve arkasından gelen Ramazan ayının sonu bir anlamda büyük bir vuslattır. Dolayısıyla bayram sevinci bir coşkuya dönüşür Pakistan’da. Uzak yakın demeden imkanı olan herkesin bayramda ailesi ile buluşması önceliğidir. Günler öncesinden hesaplar yapılır, iş yerlerinde günlerce erken izin alma pazarlıkları sürer ve neticede bayramda ailelerin yanına koşulur. İşverenler artık bu tür taleplere alışık olduğu için zaman zaman fazla zorlamadan izin vermeyi tercih ederler. “Aklı ailesinde kalacağına kendisi bir an önce gitsin!” derler.
Yurt dışında yaşayanlar da yıllık izinlerini mutlaka bayrama denk getirmeye çalışır. Orada yaşayan Türkler olarak bizlerin her bayramda orada kalışımız, ailemizin yanına gidemeyişimiz biraz abes karşılanırdı. Pakistan kültürüne göre bayram günler çok önemlidir ve aile bireyleri mutlaka biraraya gelmelidir. Oysa bizlerin ne o kadar izni ne de bütçesi vardı; yılda iki kez aile ziyareti için Türkiye’ye gitmek neredeyse imkansızdı. Tüm iznimizi yaz tatiline denk getirip sıcaktan biraz uzaklaşıp serinlemek her zaman ilk tercihimiz olmuştur.
Meydanlarda kılınan bayram namazları
Bayram öncesi günlerce alış-verişler devam eder, herkes yeni kıyafetlerini alır veya terzilere özel siparişler verilir. Aylar öncesinde bile küçük işler için terzilere gittiğimizde “Bayrama kadar doluyuz!” derlerdi ve geri çevirirlerdi. A’dan Z’ye herkes yeni kıyafetleriyle bayram kutlamalarına katılır. Şenlikler tertiplenir, büyük ailelerin tamamı toplanma için zaman ayarlar ve aile dışından gelecek ziyaretçilere o vakitlerde kapalı oldukları bildirilir.
Bayram namazlarında camilerin kapalı alanları herkesi almayacağı için merkezî yerlerdeki park ve bahçeler, geniş alanlar namaz için hazır hale getirilir. Bu şekilde genes meydanlarda, çok kalabalık cemaatle kılınan bayram namazları çok coşkulu geçer. Toplu dualar yapılır ve sonrasında herkes kendi arasında bayramlaşır. Bizleri de hiç unutmazlardı ve her bayramda çevremizde bulunan tanıdık tanımadık kim varsa gelip sevgisini ve muhabbetini göstererek bayramımızı tebrik etmiştir.
Bayram için basılan yeni banknotlar
Herkesin yüzü güler, tertemiz kıyafetlerle gayet mutlu görünürler ve çevrelerine de mutluluk yayarlar. Ailenin büyükleri, bayramlaşmaya gelecek küçükler için yeni basılmış paraları önceden ceplerinde hazırlamışlardır. Devlet güzel bir ayarlama yapıp bu güzel geleneği destekler mahiyette her yıl bayram öncesi yeni banknotları piyasaya sürer. Çocuklar bu geleneği fırsat bilir ve değerlendirmek için bayramlaşma yarışına girerler. Herkes her yerde, markette, manavda, sokakta selamlaşır ve akabinde bayramlaşır. Bayramı yaşayan değerli bir gelenek halinde canlı tutup güzel kutlarlar.
Sıcak havalarda yaz mevsiminde serin yaylalara çıkarlar. Yaylalar şehirlerden daha kalabalık olur. 2016 yılında biraz serinlemek için biz de yaylaya çıkmıştık. Ramazan’ın son günlerini ve bayramı orada geçirdik. Dönüşümüz bayramın 3’üncü gününe denk geldi. Erken çıkıp sabah serinliğinde biraz yol alalım diye düşündük. Saat 04.00’te yola koyulduk, ama kasabanın hemen çıkışında trafik yoğunluğu başladı. 30 km’lik yolu tam 5 saatte güçlükle gidebildik.
Ramazanınla, teravihlerinle, bayramınla, kandillerinle, 23 Mart, 14 Ağustos ve diğer festivallerinle çok yaşa, ‘cive’ Pakistan. Bütün ayrıcalıklarınla zihnimizden ve gönlümüzden çıkmıyorsun…
No Comment.