Fatih Çapar, üniversite okumak için gittiği Pakistan’da geçen 12 yıllık hayatını kaleme aldı. İkinci bölümde, Türkçe Olimpiyatarı için şarkı dalında yarışan Sermet’in başarısını ve beklenmeyen kaybını yazdı.

İkinci Bölüm:

Her yıl olduğu gibi o yıl da (2007) Türkçe seferberliği başlamıştı. Türkçe Olimpiyatları’na öğrenci göndermek ve başarılı sonuçlar elde etmek istiyorduk. Huyrpur olarak şarkı ve dil bilgisi dalında çok iddialı öğrencilerimiz vardı. Önce Pakistan genelinde elemeler yapılır sonra Türkiye`ye giderlerdi.

Pakistan’daki okullarımız arasında yapılan elemelerde Sermet ismindeki 6. sınıf öğrencimiz başarılı olmuştu ve ülke finaline katılacaktı. Kadife sesli bir çocuktu. Onun için `Gurbette ömrüm geçecek` şarkısını seçmişttik. Abartı olduğunu düşünmüyorum, yaklaşık 4-5 ay Sermet’i her gördüğümüzde “Söyle bakayım şarkıyı!” diyorduk, o da hiç erinmeden söylüyordu. Normalde “ö, ü, i” seslerini Pakistanlılar çok zor çıkarır ama Sermet artık çok kolay çıkarır hale gelmişti. Harun Beyler’in odası adeta Türkçe odasına dönüşmüştü ve olimpiyata hazırlanan öğrenciler oraya girer Türkçe çalışırdı. Bizler de motive ederdik. Yurtta Sermet’in şarkı söylemesi rutin hale gelmişti.

Trendeki yolcular bizim kompartımana geliyordu

Vakti geldiğinde iki belletmen bir Türkçe öğretmeni ve 5-6 öğrenci, final elemeleri için trenle başkent İslamabad`a gitmek üzere yola çıktık. Yol 24 saat sürdü ama en az 15 saati Türkçe ile geçti. Sermet sürekli şarkı söylüyor, diğer öğrenciler ise dil bilgisi çalışıyordu. Trendeki Pakistanlılar bizim bulunduğumuz kompartımana geliyor neler yaptığımızı anlamaya çalışıyorlardı. Biz durumu anlatınca Sermet’i tebrik ediyor başarılar diliyorlardı.

Sermet’in rakibi İslamabad`dan Shiz Syed idi. Ona Pakistan`ın Tatlıses`i derlerdi. Neden bilmiyorum bizler de çok heyecanlıydık, Sermet’in birinci olmasını çok istiyorduk. Çünkü, çok çalışmıştı. Yurda yarı dönemde gelmiş Türkçeyi çok hızlı öğrenmişti. Sermet sırası geldiğinde şarkısını söyledi ve çok alkış aldı ama ikinci oldu.

İslamabad`daki öğretmenler Sermet’i tebrik ettikten sonra gelecek sene de mutlaka yarışmaya katılmasını ve biraz daha çılışırsa birinci olacağını söyleyip teselli etti. O sene Hayrpur olarak Türkçe Olimpiyatları’na dil bilgisi dalında iki öğrenci gönderdik ve Türkiye`de birincilik aldılar. Ertesi sene için umudumuz çok yüksekti. Ancak öğrendik ki Sermet tatilde bir arkadaşı ile yüzmeye gitmiş ve ikisi de boğulmuştu…

Bu vesile ile kendisini bir kez daha anıyor “Allah rahmet eylesin” diyorum…

Devam edecek…

***

Birinci Bölüm: Hayrpur Mirs’in sıcağı ve aile sıcaklığında bir yurt