Araştırmacı Doğan Yücel, son Osmanlı Halifesi Abdülmecid Efendi’nin kızı Hadice Hayriye Dürr-i Şehvâr Sultan’ın İstanbul’dan Haydarabad’a uzanan hikayesini yazdı. İkinci bölümde, Dürr-i Şehvar ile Haydarâbâd Nizâmı Mihrace Mir Osman Hân’ın oğlu Şehzâde Azam Jah’ın evliliğini anlattı.
İkinci Bölüm:
Halife Abdulmecid ve ailesi, Osmanlı topraklarından sürgün edildiktensonra Güney Fransa’nın bir Akdeniz liman kenti olan Nice’e yerleşti. Devrik hükümdarla dost olan İngiltere Kızılay Cemiyeti, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanları, bir anda yoksul kalan Halife’nin yardımına çağırdı. Halife Abdülmecid tahtını ve dünyevi mülklerinin çoğunu kaybettikten sonra bile Hintli dostlarının desteğine güvenebilirdi. O dönem Hindistan alt kıtasında Hilafet Hareketi lideri olan Mevlana Muhammad Ali Johar’ın kardeşi Mevlana Shaukat Ali tarafından ikna edilen Nizam Mir Osman Ali Han, hilafetten hal edilen Halife ve ailesine ömür boyu aylık 300 pound, yılda 4.000 sterlinlik emekli maaşı ve tahsisat göndermeye karar verdi.
Dürr-i Şehvâr, reşit olduğunda, İran Şahı ve Mısır Kralı da dahil olmak üzere birçok Müslüman kraliyet ailesinin varisleri için evlilik teklifi aldı. Mevlana Shaukat Ali, Nizam’ı, büyük oğlu Prens Azam Jah’ın Dürr-i Şehvâr ile evliliğini isteyen bir teklifi Halife’ye götürmesi konusunda ikna etti. Devrik Halife’nin, müstükbel dünürünün bu teklifini geri çevirebilmesi çok zordu. Ama bu dünürlük teklifi o kadar kolay değildi; tutumlu Nizam, halifenin kızı için talep ettiği 50.000 sterlinlik ‘mehr’in (başlık parası) çok yüksek olduğunu belirtti. Ancak Shaukat Ali, Halifeye, Nizam’ın küçük oğlu Şehzade Muazzam Jah için kardeşinin kızı Nilüfer’i de aynı mehre dahil etmeyi önerdi. Nizam bu öneriyi hemen kabul etti ve iki oğlunu Fransa’ya gönderdi.
Fransa’ya gittikten yedi yıl sonra Kasım 1931’de, zamanında dünyanın en zengin hükümdarı sayılan Haydarâbâd’ın son Nizâmı (yedinci) Mihrace Mir Osman Hân’ın büyük oğlu şehzâde Azam Jah (1907–1970) ile evlenen Dürr-i Şehvar, ‘Berar Prensesi’ unvanını aldı. Evlendiklerinde şehzâde Azam Jah 24, Sultanzâde Dürr-i Şehvar 17 yaşındaydı.
Mevlana Shaukat Ali’ninNice’teki mekânında yapılan evlilik kutlaması Sultan’ın aile üyeleri, birkaç Osmanlı soylusu ve arkadaşının yanı sıra Nizam’ın temsilcileri olan Sir Akbar Hydari ve Nawab Mehdi Yar Jung’un katıldığı basit bir törenle gerçekleşti. Halife, törenleri bizzat kendisi idare etti. Nizam hâkimiyetindeki yerlerde tüm devlet daireleri ve eğitim kurumları o gün tatil edildi.
Prenses Dürr-i Şehvar Sultan, aynı yılın aralık ayında yapılan bir aylık şenliğin ardından, Nice’ten Haydarabad’a gitmek üzere ‘prensler çalgı ekibiyle’ birlikte 12 Aralık 1931’de önce Venedik’e, ardından Hindistan’a doğru yola çıktı. Seyahat ettikleri gemide ‘İkinci Yuvarlak Masa Toplantıları’na katıldıktan sonra ülkesine dönen yıldız bir yolcu, Mahatma Gandhi de vardı. Yeni evli çifte eşlik eden Shaukat Ali, Gandhi’nin, sürgündeki Halife’ye duyduğu sempatiyi biliyordu; bu durumu fırsat sayarak geminin bordasında genç Haydarabadi Kraliyet mensupları ile Gandhi’nin buluşmasını ayarladı.
Ancak, ‘üçüncü sınıf’ta seyahat eden Gandhi’nin ‘birinci sınıf’a adım atamayacağı gibi bir aksaklık vardı. Genç Haydarabad Prensi ise Gandhi’nin kaldığı ‘üçüncü sınıf’a gitmeye istekli değildi. Shaukat Ali, iki tarafı uzlaştırdı ve Gandhi ile yeni evlilerin buluşması ‘ikinci sınıf’taki bir salonda gerçekleşti.
Sultanzâde Dürr-i Şehvâr’ın kuzeni Nilüfer de Haydarabad Nizamı’nın diğer oğluMuazzam Jah ile evlendi.
Dürr-i Şehvâr Sultan’ın evliliği, Osmanoğulları’nı içinde bulundukları sıkıntılı durumdan kurtaran en önemli gelişmeydi. Çocukları Prens Mukarram Jah 1933’te, Prens Muffakham Jah 1939’da dünyaya geldi.
Oğullarının doğumunun ardından onların yetiştirilmesiyle meşgul oldu. Oğulları Prens Mukarram Jah ve Prens Muffakam Jah’ın Avrupa’da mümkün olan en iyi eğitimi almasını ve istediği gibi Türk gelinlerle evlenmesini sağladı. Mukarram, Hindistan’ın ilk başbakanı Jawaharlal Nehru’nun daha önce okuduğu Eton’da okudu. Yıllar sonra Haydarabad tahtının varisi ilan edilen Mukarram, dedesi Mir Osman Ali Han’ın önerisiyle Başbakan Nehru’ya fahri yardımcı (ADC) olarak görev yaptı! Nizam veliaht ve halefi olarak ilk oğlunu ve torununu aday gösterdi ve daha sonra oğlu da Nizam oldu.
Dürr-i Şehvar’ın evliliğinden beş yıl kadar sonra diğer kuzeni Sultanzâde Selma da kendisi ve Nilüfer gibi Hindistan’a gelin oldu. Selma bir Hindistan şehzadesi olan Kotwara Racası Syed Sajid Husain Ali ile evlendi. Kotwara’nın Müslüman idarecileri, ataları 1488’de İslam’ı seçtikten sonra geleneksel ‘Raja’ unvanlarını korumuştur. Selma’nın kocası Sajid Husain, Edinburgh’da eğitim görmüş, gösterişli bir şehzadeydi. Genç yaşta Uttar Pradesh eyaletinde Lucknow yakınlarındaki Kotwara’nın hükümdarı olmuştu.
Devam edecek…
***
Birinci Bölüm: Durr-i Şehvar Sultan’ın İstanbul’dan Haydarâbâd’a uzanan yolculuğu (1)
No Comment.