Pakistanlı esnaf ve iş adamları ile eşleri eğitim hizmetlerine nasıl destek verdi?

25 Aralık: Quaid-e-Azam Muhammed Ali Cinnah’ın doğum yıldönümü
Aralık 25, 2021
Matematik Öğretmeni Hacer Bahar Çokarslan (2): Bu benim işim değil, Allah dilerse seni öğrencilere sevdiriyor!
Aralık 27, 2021

Pakistanlı esnaf ve iş adamları ile eşleri eğitim hizmetlerine nasıl destek verdi?

Eğitimci Taner Koçyiğit, yazı dizisinin bu bölümünde Pakistanlı iş adamı ve esnaf ile eşlerinin eğitim hizmetlerine nasıl, hangi şartlarda destek verdiklerini, kız öğrenciler için neler yaptıklarını yazdı.

Yirmi Yedinci Bölüm:

Fedakar Türk iş adamlarının Türkiye’de başlatıp geliştirdiği ve dünyaya yaydığı eğitim hizmetleri Pakistanlı iş adamları tarafından çok takdir görmüştü. Türkiye gezilerinde sistemi yakından tanıma imkanı bulan Pakistanlı iş insanları 2007 yılından itibaren harekete geçti ve Türkiye’deki sistemi modellemeye başladılar. Koordinasyon grupları kurarak hizmetlerin istenen seviyeye nasıl çıkarılabileceği, bunun için gerekli maddi desteğin nasıl sağlanabileceği konusuna odaklandılar. Türkiye’deki vakıfların mütevelli heyetleri gibi onlar da gece gündüz eğitim hizmetleri için kaynak araştırmaya koyuldu. İmkanları elverdiği ölçüde kendileri destek oldu, elvermediği yerlerde ise tanıdıkları iş adamlarına müracaat ettiler.

Pakistanlı iş adamlarından müteşekkil mütevelli heyeti, haftalık toplantılar yapar hem kendi manevi motivasyonlarını muhafaza etmek hem de vakfın maddi zorluklarını aşmak için değerlendirmeler, müzakereler yapardı. Pakistan insanına yapılan hizmetlerin aksamadan devam edebilmesi ve genişleyerek daha çok kişiye ulaşabilmesi için fedakarca çalışırlardı. 

Her gün yeni bir esnafın kapısını çalıyorduk

Eğitim hizmetleriyle ilgili farklı kitapların okunduğu, videoların izlendiği bu haftalık toplantılar, iş adamı ve esnaf abilerimiz için günlük hayatlarından sıyrılarak rahatladıkları bir akşam haline gelmişti. Benim bulunduğum şehirde bu toplantılara katılan, Abdurrezzak amca, Süheyb Bey, Semih Bey, Rahmetli Faruk Bey, Osman Bey, Ömer Bey, Zahir amca ve ismini yazamadığım onlarcası maddi manevi hizmetlerin yükünü sırtlamış eksiksiz götürmeye çalışıyordu. Mütevelli abilerimiz hizmetlerin güzelliğinin daha fazla yayılması için sohbet gruplarının oluşmasını istiyor ve Urducaya çevrilmiş eserlerin daha çok kişinin istifadesine sunulması adına çevrelerini bizlerle tanıştırıyordu. 

Hemen hiçbir günümüz geçmiyordu ki yeni birisiyle tanışmayalım ve Pakistan insanına yapılan hizmetlerin güzelliklerini anlatmak için yeni bir esnafın kapısını çalmayalım. Kimi mütevelli abimiz bulunduğu sanayi bölgesindeki arkadaşlarını bizimle tek tek ziyaret ediyor kimi de bir yemek organize edip bizi ve yapılan hizmetleri tanıtmak için çaba sarf ediyordu. Bu tanışmalar ve ziyaretler sırasında Türkiye’de bastırılıp getirilmiş olan ve Peygamber Efendimiz’in (sas) mübarek şekil ve şemailini anlatan Hilye-i Şerif kartları hediye ederdik. Bu sayede, O’nun (s.a.v.) da bereketi ile dairemizi genişletmek nasip olurdu.

Eşlerimizin kadınlarla yaptığı sohbetler ve açılan kapılar

Etrafımızdaki daire genişledikçe aktiviteler artmaya ve vaktimizi iyi kullanamadığımız taktirde işleri yetiştirmede zorlandığımız günler olmaya başlamıştı. Özellikle cömert Pakistan halkının sadaka ve zekatlarını vermek için birbirleriyle yarıştığı Ramazan ayları bizler için çok yoğun, hareketli ve bereketli geçerdi. Peş peşe birkaç Ramazan’ı evinde bir kere bile iftar yapmadan geçiren arkadaşlarımız vardı. Hatta Ramazan başlarken “Evimde ailemle iftar yapmayacağım!” diye birbirlerine söz verenler olurdu. 

Biz erkekler kendi işlerimizde meşgulken eşlerimiz de fedakarca koştururlar ve mütevelli abilerimizin eşleri ile gece gündüz ilgilenirlerdi. Pakistan genel olarak evlerde kadınların sözünün geçtiği bir ülke olarak bilinir. Eşlerimiz de bu yüzden insanlığa hizmetin güzelliklerini abilerin eşlerine anlatmak için sürekli ziyaret eder, Urduca eserlerden kitap okuyup sohbetler yaparlardı. Bazı iş adamı ve esnaf abilerin eşleri de ayrıca maddi yardım ve burs vermek istediklerini söylemeleri üzerine kız öğrencilere yönelik faaliyetlerin arttırılması düşünüldü. Bu kapsamda özel kız yurtları açılmaya başladı. Ayrıca evlerde kalan üniversiteli kız öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamaya, oradan fakir olanlarına burs vermeye kadar çok güzel hizmetler ortaya koydular.

‘Bizim 40 senemiz yok, kısa yoldan gitmemiz lazım!’

Pakistanlı esnaf abilerimiz ve eşlerinin hizmet eğitim hizmetlerindeki kahramanlıkları yazmakla bitmez ama özellikle Zahir amcanın kendi maddi imkanı kısıtlı olmasına rağmen, yetmişi geçmiş yaşına rağmen Pakistan’ın sıcak günlerinde gece gündüz demeden ihtiyaçların karşılanması için koşturması hepimiz için canlı bir ders niteliğindeydi. Zahir amcayı gördükçe kendimden utanır, onun Yaratıcı (cc) ile irtibatını, her gün saatlerce elinden düşürmediği Kur’an-ı Kerim’i ve fedakarca koşturmasına şahit olduğumdan dolayı kendimi şanslı sayardım. Sadece Zahir amca değil, tüm esnaf abilerimiz şartlarını zorlayarak hizmetlerin bir adım daha öteye gitmesi için çaba gösterir ve yaptıkları fedakarlıklarla bizi utandırırlardı. Özellikle bir abimiz sürekli “Türkiye 40 senelik bir çabanın ardından hizmetleri bu seviyeye getirmiş, bizim 40 senemiz yok, o yüzden kısa yolu bulup bir an önce Pakistan’da hizmet insanlarının sayısını artırmamız lazım.” derdi ve ihtiyaçların karşılanması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmazdı. 

Bu fedakar abilerimizin ilk maddi yardım sırasında söyledikleri, Samanyolu TV’nin Urduca versiyonunun kurulması sırasında yaptıkları fedakarlıkları, yurtlarda kalan burslu öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması için gece gündüz nasıl çalıştıklarını ve daha aklımda kalan tüm kahramanlık hikayelerini önümüzdeki yazılarda yazmaya çalışacağım. Evet yazacağım ama bitirip bitiremeyeceğimden emin değilim çünkü onların kahramanlıkları yazmakla bitmez. Hepsinden Allah ebeden razı olsun…

Devam edecek…

***

Yirmi Altıncı Bölüm: Daha sonra eklenecek.

Hey Merhaba 👋 Tanıştığımıza memnun oldum.

Yeni içeriklerden haberdar olmak istiyorsanız

Spam yapmıyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun

0 Comments

No Comment.