Lahor’da yeni okul için yapılan ilk bağış toplantısı

İş adamlarının Türkiye gezisi ve Urfa’dan Pakistan’a taşınan şifalı su!
Ocak 16, 2022
Pakistan mutfağının kadim lezzeti: Şâmi Kebap
Ocak 22, 2022

Lahor’da yeni okul için yapılan ilk bağış toplantısı

Eğitimci Taner Koçyiğit, Lahor’da eğitim hizmetleri için iş adamlarının katılımı ile gerçekleştirilen ilk bağış toplantısını ve PakTürk’ün villa tipi okullardan kampüs sistemine geçişinin adımlarını yazdı.

Otuzuncu Bölüm:

Lahor’daki iş adamı tanıdıklarımız, eğitim hizmetlerine sahip çıkıp geliştirdiklerinde ülkenin olumlu manada değişeceğine kesin kanaat getirmişlerdi. Bu yüzden Pakistan’ın tüm şehirlerini, köylerine varıncaya kadar gezip zeki öğrencilere burs verme yarışına girmişlerdi.

Muhatap olduğumuz iş adamlarının mali ve ekonomik durumları her ne kadar iyi olsa da eğitim masrafları ve öğrenci sayısı gün geçtikçe artıyor, artık villadan bozma binalar yeterli gelmiyordu. Yeni bir arazi alınmış, Türk ve Pakistanlı iş adamlarının yardımlarıyla daha donanımlı planlanan okulun inşaatı bitmişti. Dolayısıyla öğrenci kapasitemiz aniden beş kat artmıştı. Bu, daha fazla burslu öğrenci ve daha fazla burs ihtiyacı demekti. Ayrıca yurt inşaatı henüz başlamamıştı. Yurt ve diğer giderler için de ciddi manada maddi desteğe ihtiyacımız vardı. Böyle bir atmosferde fedakâr iş adamları PakTürk Eğitim Vakfı’nın organize edeceği bir bağış toplama programı yapmaya karar verdi. 

Ben de daha önce hiç bir vakfın bağış toplantısında bulunmamıştım. En az iş adamları kadar heyecanlıydım. O akşam toplantıya katılacaklara hediye etmek için Türkiye’nin en güzel tarihi beldelerinin resimlerini çerçeveletip hazırladım. Hediyelerle beraber ilk bağış toplantısının gerçekleştirileceği Zahir Bey’in ofisine doğru yola çıktım. Türkiye’de eğitim hizmetleri yapanların on yıllardır düzenlediği nakdi yardım toplantılarının bir benzeri şimdi binlerce kilometre uzakta bizzat Pakistanlı gönüllüler tarafından yapılacaktı. Heyecanlanmamak mümkün değildi. Bu düşüncelerle toplantının yapılacağı mekana vardım. İş adamları eksiksiz gelmiş, yerlerini almışlardı. 

70 yaşındaki amcanın eğitim hizmetleri için duyduğu heyecan!

Toplantıya eğitimin ve insana hizmetin önemini anlatan bir video izleyerek başladık. Ardından biraz günlük meseleler hakkında konuşuldu. Sonrasında bir sözcü şehrimizdeki eğitim hizmetlerinde duyulan ihtiyaçları sıraladı ve toplanması gereken miktarı açıkladı. İş adamları yapacakları bağış miktarını söyleyince işin biteceğini zannetmişlerdi. O sırada toplantıyı yöneten kişi verilen miktarın yanı sıra tanıdıkları insanlardan da yardım talep edilmesi gerektiğini ifade etti. Çünkü sözü verilen miktardan çok daha fazla ihtiyaç vardı. İş adamları bu durum karşısında önce şaşırdı ama çok geçmeden kapısını çalabilecekleri kişileri ve isteyecekleri miktarları sıralamaya başladılar. Hepimiz heyecanla karşılıklı verilen sözlere, yeni nesillerin daha iyi yetişmesi için birbiri ile yarışan Pakistanlı iş adamlarının samimi duygularına şahit oluyorduk. 

Toplantıya katılan 70 yaşını geçmiş emekli bir amcamız vardı. Kısıtlı maddi imkânlarına rağmen bulabileceğini söylediği bağış miktarı hepimizi şaşırtmıştı. “Söz verdiğim bu kadar, ama daha çok bulmak için gece gündüz çalışacağım!” diyerek bütün katılımcıların heyecanını arttırmıştı. Herkes Pakistan halkına ve çocuklarına verilecek hizmetlerin daha da büyüyeceğini düşünüyor ve gayrete geliyordu. Toplantının yapıldığı ofisin sahibi de büyük bir cömertlik göstererek ihtiyaçların karşılanması için gerekli miktarın önemli kısmını vereceğini vadetmişti. Hatta bu iş adamı, ilerleyen yıllarda tek başına bir okul yaptıracaktı. Mobilyalarına kadar tamamlanan ve eğitime hazır hale gelen okulun anahtarını vakfımıza teslim etmişti. Tek başına okul yaptırıp PakTürk Eğitim Vakfı’na bağışlama, sonraki yıllarda bir geleneğe dönüştü. İş adamları tarafından Pakistan’ın farklı şehirlerinde inşa edilen beş ayrı okul bütün donanımlarıyla hazırlanıp vakfımıza devredildi. 

İhtiyacın onda biri toplandı ama inancımız tamdı

Bu bağış toplantısının bitiminde tüm iş adamlarının yüzü gülüyordu. Bizlerde de hedefimiz olan meblağın sözünü almış olmanın sevinci vardı. Bağış sözü veren herkeste farklı bir mutluluk hakimdi ve bu Pakistan’ın geleceğine, halkına, insanına yatırım yapmaktan, böyle güzel bir projenin parçası olmaktan kaynaklanıyordu. Artık veda zamanı geldiğinde iş adamlarından birisi, “Bu bizim projemiz ve kendi çocuklarımız için gerekli bir yatırım. Hiç merak etmeyin, bundan sonra top bizde, projeleri elimizden geldiğince çabuk hayata geçireceğiz.” diyerek hepimizi rahatlatmıştı. Yine bu sırada PakTürk Okulları’nın genel müdürü, işyerinin sahibi Zahir Bey’e, İstanbul’daki Sultanahmed Camii’nin olduğu tabloyu hediye ederken “Allah size böyle eserler bırakmayı nasip etsin!” dedi. O da “İnşallah daha güzellerini yapmak nasip olur!” diyerek mukabelede bulundu.

Bu arada bağış miktarlarını hesaplayan bir başkası, toplanan paranın tüm ihtiyaçların yaklaşık onda birine karşılık geldiğini ama Allah’ın yardımı ile projenin tamamlanacağından şüphesi olmadığını ifade ederek “Allah 6’yı 60 yapar” dedi. Tatlı bir heyecanlı toplantıdan ayrılırken herkesin dilinde dualar ve projenin tamamlanacağına dair sağlam bir inanç vardı.  

Devam edecek…

***

Yirmi Dokuzuncu Bölüm: Kadim ata toprakları ve Türk iş adamlarının ziyareti…

Hey Merhaba 👋 Tanıştığımıza memnun oldum.

Yeni içeriklerden haberdar olmak istiyorsanız

Spam yapmıyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun

0 Comments

No Comment.