Eğitimci Doğan Yücel, kısa süre önce vefat eden Pakistanlı akademisyen Prof. Dr. Mujahid Ali ile olan tanışıklığını ve hatıralarını yazdı. Son görüşmelerinde Türkiye hakkında kendisine söylediği anlamlı ifadeleri aktardı.
Pakistan’ın çok değerli akademisyenlerinden Prof. Dr. Mujahid Ali Bey’in geçen hafta sonu (20 Mart) kısa süreli bir rahatsızlığın ardından hayata veda ettiğini öğrendim. Kendisiyle 2006-2007 yıllarından beri tanışıyoruz. Uzun zamandır uzaklarda olmamız hasebiyle yüz yüze görüşemesek de arada haberleşiyorduk. Cenaze merasimine katılamamanın verdiği hüzün acımızı katladı. PakTürk Okulları’na verdiği destek, Türk öğretmen ve idarecilere zor günde sahip çıkmasını asla unutamayız. Bu vesile ile kendisini burada bir kez daha anmak ve güzel hatıraları yad etmek istedim.
Bahauddin Zekeriyya Üniversitesi (BZU) Hukuk Fakültesi’nin eski dekanlarından olan Prof. Ali, Farsça, Arapça ve mahalli dillere hakim olan bir bilim adamıydı. Yüksek lisans ve doktora programları yürütüyordu. Bir dönem aynı üniversiteye bağlı Ticaret Yüksek Okulu’nun müdürlüğünü de yaptı. Ayrıca kendisinin işlettiği bir college (yüksek okul) vardı, burada işletme ve ticaret dersleri okutuluyordu.
Hz. Mevlana ve Allame İkbal’e gönülden bağlı
Eğitimci kimliğinin yanında bir tasavvuf ehli olan merhum Mujahid Ali, Hz. Mevlana Celaleddin Rumi ve Allame Muhammed İkbal’e gönülden bağlı biriydi. Mevlana’nın mesajında birleşme amacıyla kurulmuş bir kültürlerarası diyalog platformu olan Rumi Forum’un Multan’da resmi olarak kurulmasına ve faaliyetlerine başlamasına öncülük etti. Kaderin cilvesine bakın ki Hz. Mevlana’nın kabrine ev sahipliği yapan Konya ile Prof. Ali’nin yaşadığı Multan kardeş şehir ilan edilmiştir.
Pakistan’da genel olarak bürokratik işlemler uzun sürer. Ama merhum Mujahit Bey’in ciddi gayretleri neticesinde Multan’ta Rumi Forum’un kurulma işlemleri kısa sürede tamamlandı. Kuruluşun ardından sırasıyla forumun Multan şubesi başkanlığını ve başkan yardımcılığını üstlendi. Konuyla ilgili her aktivitede, her programda bizzat hazır bulunmaya çalıştı. Her yıl düzenlenen Hz. Mevlana’nın doğum günü kutlaması programlarını organize etti.
Mesnevi Okumaları programını 3 yıl devam ettirdi
Şehrin önde gelen akademisyen ve değişik ticaret erbabının 15 günde bir katıldığı Mesnevi Okumaları programını üç yıl boyunca kesintisiz devam ettirdi. Mesneviyi kendisi Farsça aslından okur biz de İngilizce tercümesinden takip ederdik. Ardından okuduğu beyitlerin izahlarını yapardı. Bu programın organizasyon ve takibini de bizzat kendisi yapıyordu. Her sohbetin sonunda ‘Kulüb’üd Daria’ isimli dua kitabının sonundaki duayı “Çok cami bir salat-u selam.” diyerek okurdu.
‘Kulüb’üd Daria’yı çok beğenmişti. Bunun üzerine tanıdıklarına dağıtmak için kitabın Pakistan’daki haklarını elinde tutan yayınevinden izin almış ve fotokopi çektirip dostlarına dağıtmıştı. Kendisi bu dua kitabını belli periyotlarla okurdu. Fethullah Gülen’in Sonsuz Nur ve Urducaya tercümesi yapılan diğer kitaplarını da okumuştu.
Ailecek birbirimize gider gelirdik. Çok samimi aile dostu olmuştuk. Bir seferinde mensubiyeti bulunan Hz. Mevlana’yı Konya’da beraber ziyaret etme imkânımız oldu. Konya’da bulunduğu sırada türbe içinde bir hafta geçirdi. Bu süre boyunca sabahleyin türbeye gidip akşam kapanma saatine kadar huzurda durup zikir ve ibadetle meşgul oldu.
Evini bize açtı ‘Buyrun ailece kalın’ dedi
Prof. Dr. Mujahid Ali Bey, Hizmet gönüllülerini her daim hayırla anıyor, faaliyetlerini herkese örnek gösteriyordu. Eğitim hizmetlerine maddi-manevi yardımda bulundu. PakTürk Okulları’nın gasp edilme sürecinde öğretmen ve idarecilere daima moral verdi. 2018 yılında Türk öğretmen ve ailelerinin Pakistan’dan çıkarılma sürecinde desteklerini esirgemedi. Bu döneme dair bir arkadaşımızın hatırasını nakletmek isterim: “O zor günlerde evinin üst katının mobilya ve beyaz eşyalarını hazırlayıp kalmamız için bizi davet etti ve ‘Buraya buyurun, ailenizle istediğiniz kadar kalın.’ dedi. Ancak biz o dönem Pakistan’dan ayrılmak durumunda kaldık.”
Her zaman yanımızda olan, namazlarından sonra her daim ismen bizlere dua eden Hakk (cc) dostu bir insandı. En son görüşmemizde “Sizin içinde olmadığınız Türkiye artık bize diğer ülkelerden farksız!” demişti.
Kabrinin pür-nur, mekânının Firdevs ve komşusunun Hz. Mevlana olması niyazımızla ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
No Comment.