Pakistan trafiği; keşmekeş içindeki düzen!

Azad Keşmir Eski Cumhurbaşkanı’nın PakTürk’ü ziyaret ve teşekkürü
Mart 30, 2021
Ayrılmanın zorluğu ve sürpriz yeni adres!
Nisan 1, 2021

Pakistan trafiği; keşmekeş içindeki düzen!

Foto: www.pakistantoday.com

Araştırmacı Doğan Yücel, dışarıdan bakıldığında bir ‘keşmekeş’e benzeyen Pakistan trafiğinin kendi içindeki düzen ve kurallarını yazdı. Yıllar süren tecrübelerini de aktaran Yücel’in anlattıkları acemiler için güvenli ve hızlı yolculuğun bir ‘rehber’i niteliğinde.

Pakistan’ın İslamabad şehrine rakşa (üç tekerli motorsiklet/bisiklet) girişi yasak olduğu için sadece taksiler çalışırdı. Sonraları CNG ile çalışanlara izin verilmişti. Karaçi’de de hemen hemen rakşaya rastlanmazdı. Ancak Pakistan’ın diğer şehirlerinde otobüs ve minibüsler sayılmazsa genel olarak bir yerden bir yere gitmek isteyenler için kiralamada rakşa/rikşa neredeyse tek alternatiftir. Bunların ‘taktak’ denilen güzergâhı belli olan dolmuş tipinde olanları da vardır. Son dönemde İslamabad ve Lahor’da İstanbul’dan mülhem metrobüs hatları da yolcu taşımaya başlamıştır. Otobüslerde ön taraf kadınlara ve arka taraf ise erkeklere ayrılmıştır. Ben de dâhil bunu bilmeden kadınların olduğu ön kısımdaki boş koltuklara oturan çok olmuştur. Ancak aradan on saniye geçmeden ya bir kadının bakışı ya da muavinin ikazı ile arka tarafa geçilir ve sistem öğrenilir. Otobüslerin üstü, yani çatı kısmı içteki koltuklu bölüme göre daha ucuzdur. Muavin yüzlerce yolcu içinde kimlerin bilet alıp almadığını para ödeyip ödemediğini aklında tutar. Her duraktan sonra önce otobüsün içine sonra da yukarı çıkıp çatıya binenlerden ücreti alır. Çatıya çıkış arkadaki merdivenlerle sağlanır. Bütün bunlar trafik akarken olur.

Şehirlerarası yolculukta uçak dışındaki iki alternatif otobüs ve trendir. Trenler sınıf sınıftır. Alt sınıf tıklım tıklım olur. Otobüsle seyahat ‘Daewoo’ ve ‘diğerleri’ şeklinde özetlenebilir. Daewoo dakikası dakikasına hareket etmesiyle bilinir. Bir defasında üç dakika geç kalmıştım. Arkadaşlar önünde durarak otobüsü oyalamışlardı.

Gideceğiniz yeri iyi tarif edin

Eski tip ve önceleri yaygın olan rikşalar yağ ve mazotla çalıştığından çok fena duman çıkarırdı. Motosiklet motoru kullanıldığından rikşalar su motoru gibi ip çekilerek çalıştırılırdı. Genelde ancak iterek çalışırlardı. Rikşaya binerken en dikkat edilecek husus gideceğiniz yeri iyi tarif etmenizdir. Çoğu zaman rikşacılar ‘fazla yol gittik’ diye şikâyet edip başta anlaştığınız rakamdan fazlasını ister. Nadiren de olsa bazı rikşacılar pazarlık etmez ve ne verilirse kabul eder. Bir seferinde Gülberg’ten İslampura’ya derse gitmek için yola çıktım. Bir rikşa durdurdum ve eski adıyla ‘Nehru Park’a gitmek istediğimi söyledim. Rikşacı benim telaffuzumdan olsa gerek iki saat gezdirdikten sonra şehir dışında Ravi Irmağı kenarına götürdü. O dönem yolları da iyi bilmiyorum. “Benim gelmek istediğim yer burası değil!” dedim. O da bana “Baycan, neher neher!” dedi. Meğer adam Nehru’yu ‘neher’ anlamış. Telefonla Pakistanlı müdür muavini arkadaşa okula geç kaldığımı, rikşacının Nehru yerine nehere götürdüğünü anlattım. Adama yolu tekrar tarif etmesini söyledim. Sonunda okula vardım ama bir buçuk saatlik yolu yaklaşık üç saatte almış oldum. İlk iki dersi de kaçırdım.

Lahor’da rikşa şoförlerinin büyük kısmı Afgan’dır. Pakistan’daki ifadesiyle ‘Patan’ veya ‘Han sahib’. Bir Patan’ın rikşasıyla Gülberg’den İslampura’ya giderken rikşacı ten rengime de bakıp “Patan mısın?” diye sordu. Ben de rikşacı iyi fiyat versin diye “Evet” dedim. Ardından hâl hatır sordu, ben de Peştuca cevapladım. Sonrasında her ne anlattıysa “Evet” deyip tasdikledim. Yaklaşık yarım saat böyle geçti. Sonra bir şey sordu. Peştuca cevap alamadığını görünce iyice kızıp söylenmeye başladı. Ne dediğini, ne anlattığını yine bilmiyorum. Tek bildiğim adamın kızıp söylendiği.     

Çukur ve tümseklere yaklaşırken ne yapmalı?

Rikşanın önünde şoför oturur arkada da iki veya üç kişinin sığacağı genelde plastik tenteli müşteri kısmı olur. Tenteli bölümde bazı yerler tenekeden imal edildiği için inip binerken çok dikkatli olmak gerekir. Yoksa gömlek veya pantolonun takılıp yırtılması işten bile değildir. Kaç pantolonu, kaç gömleği rikşalarda fedâ ettiğimizi sormayın! Çoğu zaman aile yoksa kapıları da çıkarılıp öylece yol alınır. Rikşa amortisörlerinin makaslı ve tekerlerinin küçük olmasından dolayı her tümsek veya çukurda koltuktan hafif kalkmak gerekir, yoksa zaten rikşa bir şekilde müşterileri zıplatır! Eski rikşalarda sinyal bulunmaz. Rikşa şoförü döneceği zaman eliyle arkaya işaret eder. 

Rikşaların bir diğer hizmeti de yolda kalan arabalar için çekici (itici) hizmetidir. Arabanız yolda kalmışsa bir rikşa durdurursunuz. Rikşa şoförü arabanın arka sağ köşesine ayağını dayar. Araba önde rikşa arkada tamirci veya benzinliğe kadar gidilir. Yavaşlama veya yön değiştirme durumunda araç şoförü rikşacıya işaret verir. Yoksa meselâ ani frende rikşa şoförünün bacağı ciddi zarar görebilir. Bu şekilde epey arabamızı rikşalara ittirdiğimiz olmuştur. 

Hem Karaçi hem de Lahor’da sanayi ve ticaretin döndüğü eski şehir merkezine dükkân sahipleri dâhil kimse kendi arabasıyla gitmez. Gidecek olanlar şoförüyle ya da hasar gördüğünde önemsenmeyecek arabalarla gider. Büyük şehirlerde bir yıl şehir içi trafikte kalan arabaların neredeyse çizilmedik yeri kalmaz. Arabaların çizikleri boyatılmaz. Boyalı arabalar ‘kazalı’ olarak düşünüldüğünden satarken ucuza gider. Trafik ışıklarında beklerken bazen motosikletlerin arabanızın kenarlarını boydan boya çizmesine şaşırmamak gerekir. Motosikletlere kimi zaman 7-8 kişilik ailelerin bindiği bile olur. O tür yerlerde ulaşım ve yük taşımanın en güzel yolu motosiklettir. Onunla hemen her şeyi taşırlar! 

Eşek, öküz ve traktörün trafikteki yeri!

Özellikle Lahor, Faysalabad, Ravalpindi gibi nüfusun kalabalık olduğu şehirlerde ucuz nakliyecilik öküz veya eşek arabalarıyla da yapılır. Biz Lahor’dayken şehirde bu tür taşımacılık yapan 5.000 civarında eşek arabası olduğunu öğrenmiştik. Tuğla, demir, kum gibi yükler bunlarla da taşınır. Öne veya arkasına birkaç parlak püskül koyup yollarda taşımacılık yaparlar. Bu arabaların gündüz ana yollara çıkması yasak olduğundan çoğunlukla akşamları çalışırlar. Dolayısıyla hava karardığında araba sürerken ters yönden gelebilecek öküz veya eşek arabalarını zamanında fark etmek hayli önemlidir! Örneğin Hayrpur’da yurtta yapılan öğle yemekleri okula eşek arabasıyla taşınırdı. Taşımacılıkta kullanılan bir diğer araç da traktördür. Şehirlerde yokuş olmadığından traktörlere ciddi yük konulur. Yollarda, ağır yük sebebiyle römorkunun oku kırılmış veya ön tekerlekleri havaya kalkmış traktörlere rastlamak normaldir. Şehirlerarası yollara çıkıldığında kâğıt fabrikalarına saman taşıyan kamyonlar görülür. O kadar çok doldurulur ki karşıdan koca bir ‘dev’ geliyor sanırsınız! Dört bir taraftan taşan samanlar her an dökülecekmiş gibi durur.

Trafikte o kadar çok korna çalınır ki, arkadaki araba peş peşe beş altı kez uyardıktan sonra öndeki arabanın şoförü arkaya bakar. Bir diğer ayrıntı ise genelde sürücüler kavşaklarda trafik lambalarına trafik polislerinden daha fazla uymalarıdır. Eğer bir yol kazadan dolayı tıkanırsa çoğu zaman -bir de polis yoksa- sürücüler ters yön dahi olsa diğer şeritten trafiğe devam eder.

Bir otobüsün süslenmesi ne kadar sürer?

Lahor trafiğinde selektörle öndeki birisinden yol almak neredeyse imkânsızdır. Bir seferinde arabamın kornası bozulmuştu. Firuzpur Road’da trafik lambasında durduk. Ben yan yoldan sağa döneceğim. Ancak önüme bir motosikletli geldi. Birkaç sefer selektör yaptım, anlamadı. En sonunda motosikleti arkasından arabayla hafifçe iki-üç metre ittirdim. Önce ne olduğunu anlamadan sağa sola baktı, sonra kenara çekildi ben de yoluma devam edebildim.

İlk dönemlerde araba almaya maddî imkânı elvermeyen epeyce arkadaş sıcak iklime rağmen bisikletlerle eve okula gidip gelirdi. Karı koca çalışan öğretmen arkadaşlar da bir bisikletle okula ulaşımlarını sağlardı. Gülberg’de özellikle sabahları tren yolunun geçtiği köprü altı bisikletlilerle dolardı. Tren geçtikten sonra kapıların açılmasıyla yüzlerce bisiklet karşılıklı rayları geçmek üzere birden hareket ederdi. 

Pakistan trafiği ile ilgili bir diğer ilginç nokta da otobüs, traktör ve kamyonların hatta uçakların gelin gibi süslenmesidir. Yeni kamyon veya otobüs alanlar satın alma işleminden sonra ilk iş olarak süslemeciye gider. Bir hafta boyunca araçlar süslenir sonra trafiğe çıkar. Çiçeklerden yazılara, zincirli püsküllerden rengarenk çizimlere uzanır süslemeler. Traktörlerin römorkunda, kamyonların kasalarında süslenmedik yer kalmaz. 

Hey Merhaba 👋 Tanıştığımıza memnun oldum.

Yeni içeriklerden haberdar olmak istiyorsanız

Spam yapmıyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun

0 Comments

No Comment.