Dünyanın konuştuğu hizmet: Belucistan’daki Gezici Deve Kütüphanesi

Kuetta’da güllerle karşılanan Zübeyde öğretmen (2): Pakistan’ın kalbimdeki yerinin değişmesini istemiyorum
Nisan 26, 2021
İsmiyle müsemma aziz dostum Abdülgani Gülmez’in Pakistan yolculuğu
Nisan 28, 2021

Dünyanın konuştuğu hizmet: Belucistan’daki Gezici Deve Kütüphanesi

Pakistan’ın Belucistan Eyaletin’de yaşayan iki kız kardeş, Covid-19 Pandemisi sebebiyle kitaba ulaşamayan köy çocukları için ilginç bir proje geliştirdi. Kız kardeşler, geçen yıl okulların kapatılması üzerine kitapla bağı kopan çocukların ayağına ‘Gezici Deve Kütüphanesi’ götürdü. Yerel bir çoban, Roşan isimli devesi ile Mart 2020’den bu yana 6 köye kitap taşıyor. Deve ile gelen kitaplara çocukların yanı sıra büyükler de rağbet ediyor.

Geçen yıl farklı yerel medya organlarında haberi yapılan söz konusu uygulama pandemi kısıtlamaları ile sınırlı kalmayınca dünya medyasının da dikkatini çekti. Reuters ve The Guardian gibi ünlü medya organları dün takipçileri ile bu haberi paylaştı. Birçok yayın kuruluşunun alıntı yapması üzerine bütün dünyanın ilgisini çeken haber, sosyal medya platformlarında çokça paylaşıldı.  

Pakistan’ın en yoksul kesimi

İngiliz The Guardian gazetesinde dün yayımlanan Şah Mîr Beluç imzalı habere göre, Covid-19 salgını süresince okulların kapalı kaldığı Belucistan’da öğrencilerin eğitime tutunmalarına yardımcı olacak şekilde gezici kütüphane hizmetleri sağlayan gönüllüler var.

Pakistan’ın en yoksul eyaleti Belucistan’da erkekler arasında okur yazarlık oranı yüzde 56 iken, kadın okuryazarlık oranı yüzde 24. Eyalet aynı zamanda ülkedeki en yüksek okula gitmeyen çocuk yüzdesine de sahip.

Bütün bunlara ek olarak bir de korona virüs salgını dolayısıyla Pakistan’ın diğer eyaletlerinde olduğu gibi Belucistan’da da tüm okullar kapatıldığında, eyaletin güneyindeki Mand bölgesinden iki kadın – eski federal eğitim bakanlarından Zübeyde Celal ve bir devlet lisesinin müdiresi olan kız kardeşi Rahime Celal – eğitime ulaşamayan öğrencilere ve yetişkinlere develerle erişim fikrini ortaya attı.

Moğolistan ve Etiyopya’dan örnek aldık

“Deve kullanma fikri aslında Moğolistan ve Etiyopya’da olan örneklerden aklımızda geldi” diyen Rahime Celal ekliyor: “Develer eyalet sathındaki zorlu arazilere uyumlular. Projede kullanılmalarının ardından halktan hiç beklemediğimiz derecede olumlu tepkiler aldık.”

Develerle ücra köşelerdeki kasabalara ve köylere taşınan kitaplar, Lahor’da gezici kütüphane hizmeti veren Elif Leyla Kitap Otobüsü Derneği tarafından bağışlanıyor. Deve sırtında yürüyen gezgin kütüphane ilk tur denemelerinin çok olumlu sonuçlar vermesinin ardından, bundan böyle her üç ay boyunca Belucistan eyaletinde farklı uzak bölgelere hizmet götürecek.  

Deve çobanı Abdul Kadir, kitapları Gwadar’daki Abdul Rahim Bazar kasabasına götürüyor. (Faisal Faiz / The Guardian)

Bu projeye farklı bölgelerden develeri ve tecrübeleriyle gönüllü destek verenlerin sayıları artıyor. Kütüphane koordinatörlerinden Fazıl Beşir, “Ebeveynler ve çocuklar çok heyecanlı. Bu proje onlara hepsinin okuma yazma öğrenebilecekleri konusunda ümit veriyor” derken, “çalışanlarımız bu konuda seferberlik yapılarak daha fazla bölgeye ulaşabilmemiz için uğraşıyor” diye ekliyor.

Diğer eyaletler de ilgi gösteriyor

Celal kardeşler, bu kütüphane projesine eyaletin diğer bölgelerinden de çok ilgi gösterildiğini ve Belucistan’ın Arap Denizi kıyısındaki Gvadar şehri ile beraber çevre kasaba ve köyleri için Çırağ adlı bir deve üzerinde taşınan yeni bir kütüphane kurduklarını söylüyorlar. Çırağ, sürücüsü Abdül Kadir ve gönüllü kütüphane görevlisi öğretmen İsmail Yakup ile birlikte her hafta beş kasabayı ve küçük köyleri ziyaret ediyor.

Ziyaretleri o kadar dört gözle bekleniyor ki, İsmail Yakup bir gün bir köy yerine okulundaki işine gittiğinde, köy çocuklarından birisi tarafından aranarak “Neden deveyle gelmedin?” diye siteme uğruyor. Yakup ekliyor: “Benden kitap bekliyorlardı. Çocuklar okumakla ve dersleriyle çok ilgileniyorlar ama ne yazık ki devlet eğitime yeterince yatırım yapmıyor.”

15 yaşında evlenmesinin ardından okulunu ve kitaplarını ardında bırakan Şaratûn şimdi en büyüğü 11 yaşında en küçüğü de 18 aylık dört çocuk sahibi 27 yaşında bir anne. Her cuma İran sınırından 19 kilometre uzaklığındaki Mand bölgesindeki küçük kasabasını ziyaret eden sele sepetleri kitaplarla dolu Roşan adındaki bir deve üzerindeki gezici kütüphaneye erişebildiğinden ötürü çok mutlu. Sıklıkla ödünç aldığı kitapları hem kendi çocuklarına hem de kasabadaki diğer çocuklara okuyor.

Gwadar Mahallesi’nde öğretmen İsmail Yakup (solda) ve kitap yüklü devesi. (Faisal Faiz / The Guardian)

‘Deve’ geldiğinden beri çocuklar çok mutlu

Şaratûn, şöyle konuşuyor: “Deve kütüphanesi bölgemize ilk geldiğinden bu yana çocuklar çok mutlu ve heyecanlılar. Bölgemizdeki okullar uzun süredir korona virüs nedeniyle kapalı ve kütüphanemiz de yok. Bu yüzden bu kütüphane girişimi tüm çocuklar tarafından memnuniyetle karşılandı. Çocuklar hevesle bekliyorlar; kitap okumak ve kitaplarda karşılaştıkları bilgiler hakkında bana soru sormaktan hoşlanıyor. Bana soracak olursanız, bilimle ilgili daha fazla kitaplar olmalı ki çocuklarımız deneyler yaparak öğrenebilsinler.”

Gidilen köy ve kasabaların her birinde kütüphane projesine içtenlikle arka çıkan yerel halkın evlerinde misafir olan develer ve kütüphane gönüllüleri, 4 ila 16 yaş arası tüm bölge çocuklarının birbirleriyle kitap okuyabilmesine ve kitap ödünç alabilmesine imkân tanıyor.

10 yaşındaki Enes: Kitapları arkadaşlarla tartışıyoruz

Pakistan’ın son yıllardaki en gözde kıyı yerleşim bölgelerinden birisi haline gelen Gvadar şehrine yaklaşık 48 km uzaklıkta bulunan Abdul Rahim Bazar kasabasında yaşayan 10 yaşındaki Enes Seyid Muhammed 4. sınıfa gidiyor. Deve kütüphanesi şubat ayının ilk haftası itibariyle ziyarete başladığından bu yana her seferinde farklı bir kitap okuyan Enes, “Hazine Arayışında adındaki hikâye kitabından çok hoşlandım. Arkadaşlar arasında okuduğum kitapları tartışıyoruz.” diyor.

Öğretmen olmak isteyen 10 yaşındaki Cevat Ali ise deve kütüphanesinden kitap ödünç almasının ardından kitaplardan yeni şeyler öğrendiğini söylerken ekliyor: “Hikayeler okuyorum, fotoğraflı hikayeleri anlıyorum. Daha fazla kitap okumak istiyorum. Ana dilim Beluçça yazılmış kitapların yanı sıra İngilizce ve Urduca kitaplar da var. Daha fazla kitap istiyoruz. Daha fazla kütüphane ve okul istiyoruz.”

Ürgüp’ün Eşekli Kütüphanecisi Mustafa Güzelgöz’ü hatırlattı

Pakistan’daki ‘Gezici Deve Kütüphanesi’40’lı yıllarda  Türkiye’de yaşanan benzer bin hikâyeyi getirir. 1943 yılında Mustafa Güzelgöz isimli memurun tayini Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar. Güzelgöz, günler aylar geçmesine ragmen kütüphaneye kimse gelmeyince ilginç bir çözüm geliştirir. İnatçı bürokratları zorlukla ikna ederek bir eşek alır, iki sandık yaptırır. ‘Kitap İare Sandığı’ yazdığı sandıklara 200 kadar kitap dolduraak eşekle köy köy gezer ve vatandaşların kitap okumasını sağlar. Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz’ün ünü önce Nevşehir’e ardından da tüm ülkeye yayılır. 2005 yılında da hayatını kaybeder. Ölümünün ardından Ürgüp’e  eşeği ve kitap sandıkları ile birlikte Güzelgöz’ün heykeli dikilir.

Hey Merhaba 👋 Tanıştığımıza memnun oldum.

Yeni içeriklerden haberdar olmak istiyorsanız

Spam yapmıyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun

0 Comments

No Comment.