Araştırmacı Doğan Yücel, Lahor, İslamabad ve Karaçi’de bulunan, halkın rağbet ettiği park ve mesire yerlerini, kendi tecrübelerini de ekleyerek yazdı.
LAHOR
Çanga Manga: Lahor ve genel olarak içinde bulunduğu Pencap coğrafyası çok yeşil ve verimli bir araziye sahiptir. Ancak bilinen şekliyle Pencap’ta hemen hiç orman yoktur. Yer yer bazı yerlerde koruluğa benzer ağaçlıklar vardır. Lahor’un güneyinde böyle ağaçlıklardan oluşan yerlerden biri de Çanga Manga’dır. Zaman zaman okuldaki çocukları götürürdük. Ailelerimizle birlikte özellikle havanın güzel olduğu kış aylarında pikniğe giderdik. Gerçekten çok güzel bir parktır.
Model Town Park: Lahor’da Model Town semtinin ortasında oldukça büyük ve cüz’i de olsa girişte para ödenen bir park. Orada piknik yapar veya futbol oynardık. Hemen her gidişimizde oturduğumuz belli bir yer vardı. Akşamları ışıklı yerlerde otururduk. Gündüzleri ise akşama yakın zamanlarda sıcak biraz çekilince giderdik.
Minare-i Pakistan: Lahor’un Doğu tarafında Ravi Irmağı kenarındadır. Eski şehrin kurulduğu yerdedir. Şah-ı Kilan’ın önündedir. Minare-i Pakistan içinde bulunduğu büyükçe bir parkın ortasındadır. Asansörle en üste çıkılır ve etraf seyredilebilir. Minare-i Pakistan ve içinde bulunduğu park ülke tarihinde birçok önemli hadisenin yaşandığı mekândır. Allâme İkbal, Osmanlı’ya yardım için bu minarede insanlara seslenmiştir. Yine Pakistan’ın Hindistan’dan ayrılma sürecinde önemli toplantılara ev sahipliği yapmıştır.
Bağ-i Cinnah: Mall Road üzerinde Lahor’un en merkezi parkıdır. İçinde tenis kortları, yürüyüş parkurları, lokantalar vardır. Oldukça büyüktür. Botanik bahçesi gibi çok çeşitli ağaçlar dikili ve bitkiler ekilidir. İçinde insan yapımı suni tepeler inşa edilmiştir. Bu tepelerden birinde büyükçe bir ağacın altında hafta sonları piknik yapar, etrafında futbol oynardık.
Defence Park: Defence semtinde fazla büyük olmayan ama çok düzenli ve güzel bir parktır.
Nehru Park: İslampura’nın eski ismiyle Sanat Nagar semtinin parkıdır. PakTürk şubelerinden biri bu parka komşuydu. Kurbanlarımızı keseceğimiz zaman bu parkta namazımızı kılar kesime geçerdik. Epey büyük bir parktır.
Lahor Golf Club: Yıllık aidat yatırılan golf kulübü üyesi olanların girebildiği bir parktır. Nadiren de olsa bazen yapılan programlarda lokantasına gitmişliğimiz vardır.
Lahor Club: Wagha Border’a yakın bir yerdedir. Lahor’un belki de en güzel parkı ve en güzel tesislerinin yer aldığı parktır. Bazı programlar için birkaç defa lokantasını kullanmıştık.
Sozo Water Park: Wagha Border’a yakın bir yerde Lahor’un çıkışındadır. Lahor’daki PakTürk Okulları’nda okuyan öğrencileri havanın sıcak olduğu dönemlerde götürür eğlendirirdik. Ayrıca piknik de yapardık.
İSLAMABAD
Damen-i Koh: Faysal Camii’ne yakın İslamabad’ın batı tarafındaki dağın eteğinde yer aan bir seyrangâhtır. Arabayla ancak çıkılırdı. Yürüyerek biraz uzaktır. Akşamları oradan şehri seyretmenin ayrı bir güzelliği olur. Dâmen-i Koh adı üzerinde dağ eteği demektir. İslamabad’ın en gözde parklarından birisidir. Şehirden rakımca yüksekte olduğundan özellikle akşamları efil efil eser. Park, dağdaki tabii ormanın içerisine yapılmıştır.
Murri: İslamabad’a yakın bir yerdir. Bölgede en yakın kar yağan yer olmasından dolayı öğrencileri kar görmeye götürürdük.
F7 Park: Faysal Camii’ne yakın bir yerdedir. Epeyce büyüktür. Bayramlarda ailelerle birlikte gidip vakit geçirirdik. Çocuklar için oyun alanları vb. mevcuttur.
Fatima Jinnah Park: İslamabad’ın en büyük ve en düzenli parkıdır. Bir parkta olması gereken her şey mevcuttur.
Shakararian and Rawal Lake: Shakarparian biraz tepelik bir yerdir. İslamabad’ın girişinde yer alan ormanlık bir alandır. Üst kısımda kütüphane, piknik alanları vs. vardır. Rawal Lake aslında bir baraj gölüdür. Erkek kolejinin Chak Shehzad’a taşınmasından sonra Rawal Baraj Gölü kenarında piknikler yapmaya başlamıştık. Genelde yazlıklar bulunan bir yerdir. Şehir merkezine biraz uzaktır.
KARAÇİ
Sahil: Öğleden sonraları sular yükselmeden önce sahilde hava güzelleşir. At veya deve kiralayan, gelincik, maymun veya kobra oynatanlar bulunur. İnsanlar ayakkabılarını çıkararak yürüyüş yapar. Cliffton’daki PakTürk Okulu sahile çok yakın olduğundan akşamüzerleri çıkıp yürümesi güzel olurdu. Türkiye’den gelen misafirlerimizi de sahile götürür ata veya deveye bindirirdik. Bazen Türkiye’den gelenler olduğunda Pakistanlı iş adamı dostlarımız onları sahildeki villalarında veya tekne lokantalarda ağırlardı. Ancak suyu temiz olmadığından denize girilmezdi.
Cinnah Park: Muhammed Ali Cinnah’ın kabrinin de bulunduğu bu park oldukça büyüktür. Karaçi’ye gelen misafirleri bazen Cinnah’ın kabrini ziyarete götürdüğümüzde giderdik. Bize biraz uzak bir yerdeydi. Parkın ortasında ve en yüksek noktasında Cinnah’ın kabrinin bulunduğu bir yapı vardır.
Karaçi Golf Club: Karaçi sahiline doğu tarafında ve limanın kenarında çok büyük ve içinde golf sahaları, lokantalar, otel vb. olan bir parktır. Yıllık üyelik ücreti vardır. İçeriye üyelikle veya üyenin misafiri olarak girilebiliyordu. Burada düzennlenen bazı iftar programlarına katılmıştık.
Samzu Water Park: Karaçi, Belucistan çölünün kenarında kurulduğundan kurak ve bir nevi çöllük araziye sahiptir. Denize yakın kısımlarda toprak oldukça tuzludur. Bu yüzden Karaçi içerisinde birkaç suni park sayılmazsa tabii park yoktur. Denizden 20 kilometre kadar içeri girildiğinde hava eser ve güzelleşir. Bu kısımlardan sonra iklim yeniden değişir. İşte bu bölgede şehrin çıkışında insanların piknik yapıp eğlenebilecekleri özel parklar veya şahsi çiftlikler vardır.
Bunlardan bizim en çok gittiğimiz Sozo Park’tı. Bu parkın içinde aslanlardan pelikanlara, timsahlardan ayılara birçok hayvan bulunan hayvanat bahçesi, çok düzenli piknik alanları, birçok oyun sahası, havuz v.b. şeyler vardır. Bazen ailelerle gider bazen de Karaçi’ye gezmeye gelenleri götürür piknik yapardık.
Gülşen Park: Karaçi’de PakTürk İlkokulu’nun açıldığı yer olan Gülşen-i İkbal’in yedinci mahallesinde kalıyorduk. Mahallemizde küçük ama güzel bir parkımız vardı. Çocukların oynayacağı jetonlu oyuncaklar, tavus vb. hayvanlar, yürüyüş parkuru vardı. Akşamları havanın güzel olduğu zamanlarda çocuklarla giderdik.
Safari Park: Okullarımızın olduğu ve ailelerle yaşadığımız Gülşen’dedir. Suni gölü, teleferiği, hayvanat bahçesi, çocuk oyun alanları gibi birçok şey bulunur. Türkiye’den gelenleri önce teleferiğe bindirir sonra da telde kaydırırdık. Cüz’i bir giriş ücreti vardır ve ailecek girilir.
Deniz Müzesi: Muhammed Ali Society’de bulunan bu parkta kullanılmayan eski denizaltılar vb. sergilenir. Lokanta, jimnastik salonları gibi mekanlar vardır. Çok büyük olmayan güzel ve düzenli bir parktır. Bazı iftar ve yemek programlarımızı da bu parkın lokantasında yapmıştık.
Havacılık Müzesi: Karaçi’nin en ilgi çeken müzesidir. Pakistan Hava Kuvvetleri’nin yola bakan bir bölümündedir. Hava üssünün ana yola olan kısmında eski uçaklar, helikopterler, simülasyonlar, uçak motorları ve bazı havacılık silahları sergilenir. Giriş ücretlidir ve güzel bir hediyelik eşya dükkânı vardır. Çocuklar için trenler ve oyun sahaları, lokantası bulunur. Karaçİ’ye gezmeye gelenleri muhakkak götürdüğümüz bir yerdi.
Karaçi’de bu saydıklarımızdan başka Tenis Kulübü Parkı, Rotary Club Parkı gibi birçok başka özel veya umumi park vardır.
No Comment.