Velilerimiz ve iş adamları ile bir Türkiye gezisi

Pakistan’a gitmeye karar verdikten sonra ‘Acaba nerede?’ diye kendime sordum!
Eylül 7, 2021
Sevgilim! Bekleme o eski muhabbeti benden (Şiir)
Eylül 9, 2021

Velilerimiz ve iş adamları ile bir Türkiye gezisi

Lahor'dan Türkiye gezisine katılan veli ve iş adamları bir yemekte.

Eğitimci Doğan Yücel, Lahor’da çalışırken öğrenci velileri ve iş adamları için düzenledikleri Türkiye gezilerinden birini yazdı. Türkiye’de ziyaret edilen yerleri ve geziden aklında kalan hatıraları paylaştı. 

On üçüncü Bölüm:

PakTürk öğretmenleri olarak 2006 yılının haziran ayında bazı velilerimiz ve Lahorlu iş adamlarının katıldığı bir Türkiye gezisi düzenledik. Tanıtım ve iş amaçlı gezi bir hafta sürdü ve hayli renkli ve dolu dolu geçti. Gezi kapsamında Konya’daki Mevlâna Celaleddin Rumi ve İstanbul’daki Eyüb El Ensari hazretlerinin türbeleri dâhil olmak üzere birçok tarihi ve turistik yer ziyaret edildi. Konya ve İstanbul dışında Bursa da duraklarımız arasındaydı.

Bu gibi yüzlerce gezi yine PakTürk öğretmenleri tarafından organize edildi. Çoğu zaman yıllık izinlerin önemli bir kısmı bu gezilerde geçerdi. Gezi programları, gün be gün ve hatta saat saat önceden hazırlanırdı. Oteller, araçlar, restoranlar, randevular vb. hemen her şey belki bir ay öncesinden hazır olurdu. Hikayesini anlatacağım bu gezi öncesi herkesin evrakını tek tek hazır ettikten sonra otobüsle 400 km uzaktaki İslamabad’a gidip müracaatlarını ve teslim alımını yapıp dönmüştüm.

Gezi boyunca Türkiye’de ziyaret edilen şehirerde gezilebilecek hemen her yeri gezmeye, yapılabilecek şeyleri yapmaya çalıştık. Meselâ İstanbul’dan Ankara’ya giderken Bolu’da yemek molası verdik. Ankara’da Atakule, Kocatepe gezileri, kolej-okul, fabrika ziyaretleri, iş adamı dernekleri ile görüşmeler yaptık. Konya’da Mevlana Türbesi, Alaaddin Tepesi ziyaretleri. şehir turu ve iş adamları ile toplantılar gerçekleştirdik. Bursa’da Cuma namazını Ulu Cami’de kıldık. Emir Sultan Türbesi’ni ziyaretin ardından şehir turu ve iş adamları ile görüşmeler yapıldı.

En kapsamlı gezi İstanbul’da gerçekleşti

Gezinin en uzun ve kapsamlı kısmı İstanbul ayağı oldu. Cumartesi günü Samanyolu TV’yi ziyaretten sonra Çamlıca Tepesi’nde çay içtik. Pazar günü sabah namazını Eyüp Sultan Camii’nde kıldık, ardından Halit Paşa Konağı’nda kahvaltı yaptık. Elbette Eyüp Mezarlığı’ndaki bazı kabirlerin başında Fatihalar okuyup, dualar ettik ve sonrasında Piyer Loti’de hem dinlendik hem çay içtik. Minyatürk. Sultanahmed Camii ziyaretlerinin devamında Sultanahmed Köftecisi’ne uğrayıp karnımızı doyurduk. Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı gezileri ve peşindeen boğaz turu ile yoğun bir gün geçirdik. Ertesi gün Zaman gazetesi, Fatih Üniversitesi ziyaretleri, fabrika gezileri. gerçekleştirdik. Bir gün sonra Yeni Camii ziyareti, Mısır Çarşısı gezisi ve Kapalıçarşı’da alışveriş yapıldı. Aynı gün CNR Fuar gezisinden sonra Pakistan’a döndük.

Bu geziyle ilgili unutamadığım hatıralardan bir ikisini burada anlatmak istiyorum. Kiraz, Pakistan’da ancak Peşaver taraflarında bulunabilen bir meyvedir. Gezide Afyon’un Çay kazasından geçerken bahçesi olan bir ‘hacı abi’den kiraz toplayalım diye rica ettik. Sağolsun kırmadı, kabul etti. Bahçeye girerken Pakistanlı arkadaşları, ‘meyveleri sapından tutarak koparın’ diye uyarmıştım. Önce Napolyon cinsi kirazlarından yemeye başladılar. Aradan 10-15 dakika geçince kirazları dalıyla beraber koparıp bahçede buldukları çuvallara doldurmaya başladılar. Ancak zaman sınırlı çuvallar da büyük olduğundan dal budak kırmaya başladılar. İki çuval Napolyon kirazı o şekilde kısa sürede toplandı. Tabi, bahçe sahibi o sırada renkten renge giriyordu ama gönlü zengindi, birşey demedi. ☺ Toplanan kirazlar İstanbul’a varıncaya kadar minibüste bitti. 

Nasıl olur da kayınpederinin evini bilmezsin!

Bir diğer hatıram da kahvaltı için rahmetli kayınpederimin evine gidecektik. Ancak o güne kadar evine sadece iki-üç defa gittiğim bir yer olduğu için sokakları karıştırdım. Minibüsle sokaklar arasında dolaşırken Pakistanlı arkadaşlar “Sen, nasıl olur da kayınpederinin adresini bilmezsin!” diye epey takıldılar.

Bu arada, geziye katılanlar arasında okulumuzun bulunduğu İslampura semtinin muhtarı (bir anlamda belde belediye başkanı) Asif Bey de vardı. Kendisi gezi öncesi Türkiye-Pakistan dostluğunu ifade eden plaketler hazırlatmış. Gittiğimiz yerlerde bizi ağırlayan ev veya mekan sahiplerine bu plaketleri takdim ettik. Asif Bey sağolsun, okul bahçesindeki su pompa istasyonunun başka yere nakli, her kurban bayramı öncesi et yardımı yapılacak kişilere kupon dağıtımı ve temizlik konularında kendi imkânlarını seferber ederdi. Çok iyi bir insan olarak tanıdığımız Asif Bey’e buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.

Ayrıca bu gezinin son iki gününe, o sırada bir başka grubumuzla Türkiye’ye gelen okul müdür muavinimiz Eslem Bey ve Türkçe Olimpiyatları’nda altın madalya kazanan öğrencimiz Mübeşşir de (On ikinci bölümde hikayesi anlatıldı) katılmıştı.

Devam edecek…

***

On ikinci Bölüm: Mübeşşir’in azmi ve PakTürk’ün yurt dışında kazandığı ilk altın madalya

Hey Merhaba 👋 Tanıştığımıza memnun oldum.

Yeni içeriklerden haberdar olmak istiyorsanız

Spam yapmıyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun

0 Comments

No Comment.