PakTurkFile ekibi olarak hazırladığımız ilk kısa belgesel YouTube kanalımızda yayınlandı. Belgeselde 1995 yılında kıt imkanlarla eğitim hayatına başlayan PakTürk Uluslararası Kolejleri’nin kısa sürede Pakistan halkının gönlünde nasıl taht kurduğu ve 23 yılda ortaya koyduğu başarılar anlatılıyor. 2005 yılında ilk kez bir depremzedenin dilinden dökülen “Zindabad PakTürk (Çok yaşa PakTürk)” sloganını da hak ettiği vurgulanıyor.

Belgesele göre, “Zindabad PakTürk (Çok yaşa PakTürk)” sloganının temeli, 8 Ekim 2005 tarihinde Pakistan’da meydana gelen büyük depreme dayanıyor. PakTürk Okulları personeli bir grup doktor ve öğrenci ile depremden bir gün sonra ilk yardım için yıkımın en çok yaşandığı Muzafferabad bölgesine gidiyor.  Daha arama kurtarma çalışmaları başlamadan PakTürk ekibi deprem mağdurlarına, ilaç su ve gıda gibi acil yardım malzemeleri ulaştırıyor. Bu manzara karşısında duygulanan yaşlı bir depremzede memnuniyetini yüksek sesle “Zindabad PakTürk” diyerek ifade ediyor. Bu ifade zaman içinde başkaları tarafından da dile getirilince adeta bir slogana dönüşüyor.

PakTürk çalışanlarının kısa sürede felaket bölgesine ulaşmasının arkasında yatan sebep ise yıllar öncesine uzanan bir vefa borcundan kaynaklanıyor. Osmanlı Devleti, geçen asrın başında İngilizlere karşı Çanakkale’de mücadele ederken, yine İngiliz mandası altında yaşayan Pakistan halkının (Hindistan Müslümanlarının bir bölümü) millî şairi Muhammed İkbal meydanlarda Türklerin mücadelesini desteklemiş ve yardım toplamıştı. İşte PakTürk çalışanları o bir asırlık vefa borcunu ödemek için depremin hemen ardından felaket bölgesine koşmuştu.

Zaten 1995’te PakTürk Uluslararası Koleji’ni açmak için Türkiye’den Pakistan’a giden bir avuç eğitim gönüllüsü de aynı bilinç ve sorumlulukla hareket etmişti. O günün şartlarında gerçekleşmesi neredeyse imkansız bir rüyanın peşine düşen eğitim gönüllülerinin arkasında ise bir devlet gücü değil fedakar Anadolu insanı vardı. Bu mütevazı ama tarihi adım kısa zamanda bir maratona dönüşecek ve Pakistan halkının desteği ile ülkenin her köşesinde ulaşacaktı.

PakTürk Okulları, yıldan yıla büyüyüp gelişirken Türk öğretmenler Pakistan halkıyla adeta bütünleşti ve Pakistan’ın bir parçası haline geldi. 23 yılın sonunda 10 şehirde ana oklundan liselere kadar 12 binden fazla öğrencinin eğitim gördüğü 28 şubeye ulaşıldı. PakTürk öğrencileri ulusal ve uluslararası bilim olimpiyatlarında Pakistan’ı başarı ile temsil etti ve farklı dallarda toplam 276 madalya kazandı. Mezunlar, dünyanın prestijli üniversitelerinden kabuller aldı, uluslararası kurumlardan burslar kazandı ve ülkenin geleceği adına birer ümit meşalesi oldular.

PakTürk öğrencileri aynı zamanda birer yardımsever olarak yetişiyordu. Bu sayede büyük deprem ve sel felaketlerinden hemen sonra binlerce mağdurun imdadına koşup yaralarını sardılar. Pakistan devleti, 2006 yılında PakTürk’ün bu çabalarını gördü ve kurumu ülkenin en seçkin üstün hizmet madalyası sayılan ‘Sitare-i İsar’ ile ödüllendirdi. PakTürk Kolejleri’nin bölgenin radikal söylemlerinden uzak insani değerleri yücelten bir nesil yetiştirme gayreti ise 2008 yılında ABD’nin ünlü gazetesi The New York Times tarafından manşetten duyuruldu.

Çocuklarını PakTürk’te okutan üst düzey devlet yetkilileri memnuniyetlerini, “Yüksek standartları ile kısa zamanda mükemmel işler başardılar.” sözleriyle ifade ediyordu. Nihayetinde 23 yılda ahde vefalarını ispatlayan PakTürk Eğitim Kurumları, gönülden bir “Zindabad Paktürk” övgüsünü hak etti.