‘Hangi günahınızdan dolayı, yuvanız gibi sevdiğiniz eğitim ocaklarından koparılıp atıldınız?’

Matematik Öğretmeni Hacer Bahar Çokarslan (2): Bu benim işim değil, Allah dilerse seni öğrencilere sevdiriyor!
Aralık 27, 2021
‘İstiklâl Savaşı’ndaki havayı bize tekrar yaşattılar’
Aralık 31, 2021

‘Hangi günahınızdan dolayı, yuvanız gibi sevdiğiniz eğitim ocaklarından koparılıp atıldınız?’

PakTürk Okulları'nın velileri Türk öğretmenlerin Pakistan'dan gönderilme kararına tepki göstermişti. (Fotoğraf: AFP)

İlahiyatçı yazar Abdullah Aymaz, 5 yıl önce Türkiye hükümetinin baskısı sonucu PakTürk öğretmenlerinin Pakistan’dan gönderilmek istenmesini gündeme getirdi. 26 Aralık 2016 tarihinde zamanamerika.com sitesindeki köşesinde kendisine ulaşan bir mektubu yayınlayan Aymaz, Tekvir Suresi’ne atıf yaparak asıl hesap gününde zalimlerin muhatap bile alınmayacağını ifade etti. Aymaz’ın yazısını aynen yayınlıyoruz.

Birinci Bölüm:

Bin bir emekle, mâli fedakârlıkla meydana getirilen eğitim yuvalarına sırf zarar vermek için hareket eden bir anlayışın baskıları ile kardeş ülke Pakistan’da PakTürk Okulları’nın öğretmenlerine, eğitim ve öğretim vermekten el çektirildi.

Meselenin arka planını tarih yazacak, elbette. Cenab-ı Hak da mahşer meydanında hiçbir fidye ve rüşvetin geçmediği o Yüce Divan’da hesabını soracak. Hem de onlara değil, önce mağdur ve mazlumlara: “Hangi günahınızdan dolayı, o yuvanız gibi sevdiğiniz eğitim ocaklarından ve ilim yuvalarından koparılıp atıldınız?” diye… Aynen câhiliye döneminde toprağa diri diri gömülen kız çocuklarına, o ‘Büyük Buluşma’da “Hangi suçtan ötürü öldürüldünüz diye sorulduğu zaman” (Tekvir Suresi, 81/8) ki gibi, bir muhakemenin yapıldığında…Yani zâlimlere, gasıplara soru bile sorulmayacak. Onları muhatap alan bile olmayacak!.. Soru, mazlum, mağdur ve maktullere sorulacak. Onlar kız çocuklarını toprağa gömüyorlardı. Bu câhilî anlayış, herkesi cehâlet çölüne gömmek istiyor… Mîzanda hangilerinin günahı ağır gelir biz bilemeyiz… Allah, tez zamanda bu gaddarların vicdanlarını uyandırıp, akıllarını başlarına getirerek yanlışlarından dönme, tamir etme ve helâlleşme sürecine getirsin…

İşte Pakistan mağdur ve mazlumlarından bana gönderilen bir mektup. Aynen aktarmaya çalışacağım. Buyurun:

“Öncelikle Pakistan halkının, Türkiye’ye karşı beslediği sevgi çok fazla… PakTürk Okulları, yaklaşık 25 yıldır hizmet veriyorlar. Önceleri küçük küçük başlayıp 27 okula kadar ulaşmıştır. On binden fazla öğrencimiz, her pazartesi açılış ve her cuma kapanış töreninde Pakistan ve Türkiye’nin millî marşlarını, kardeşlik ve dostluğun nişanı olarak okumaktadırlar. Okullarımızın düzenlediği gezi, yaz okulu ve Türkçe Olimpiyatları’yla, Türkiye’yi daha da iyi anlamışlardır. PakTürk Okulları, Pakistan’da ve dünyada birçok başarıya imza atmıştır. Bu başarıların neticesinde, özel okulların çok kuvvetli olduğu Pakistan’da, okullarımıza bakış, her zaman pozitif olmuş ve her yıl öğrenci sayımız git gide artmıştır. Ayrıca Pakistan’da ilk olarak, PakTürk Okulları, matematik olimpiyatları düzenlemiştir. Geçen yıl, Pakistan genelinde on bir bin (11.000) öğrenci matematik olimpiyatına katılmıştır.

PakTürk Okulları’nı diğerlerinden ayıran ve velilerimizin çok hoşuna giden tarafı da öğrencinin takibi adına yapılan veli ziyaretleri ve öğrenciler için düzenlenen fazla aktiviteler… Her sınıfın iki sorumlu öğretmeni olup bir öğretmeni ve bir öğretmen de rehberlik öğretmeni olarak birlikte öğrencilerin ders durumu sosyal aktiviteler ile hayata hazırlama karakterli, millî ve manevî değerlere bağlı gençler yetiştirmeye çalışılmaktadır. Tabiî ki, başka okullarda olmayan bu etkinlikler büyük hayranlıkla karşılanmış ve PakTürk’e karşı alâkayı artırmıştır.

Ne yazık ki, darbeden (15 Temmuz) sonra oluşan hava Pakistan’daki PakTürk Okulları’nı etkilemiş. Medyada çıkan ‘PakTürk Okulları kapatılacak’ şeklindeki haberler velilerimizi rahatsız etmiş, böyle bir şeyin olmayacağını ve her zaman Türk öğretmenlerin arkasında olduklarını, zaten yanlış bir şeyler de görmediklerini, onun için PakTürk Okulları’nın, Pakistan-Türkiye dostluğuna katkı sağlamaya devam edeceğini söylemişlerdi…

Senelerdir, velilerimizle, dostlarımızla ve komşularımızla Urducaya çevrilen kitapların sohbetlerde okunmasından ötürü onlarda Hizmet Hareketi’ne karşı zaten bir muhabbet ve hayranlık vardı. Mesela sadece benim bir öğrencimin dedesine hediye ettiğim kitaplar gönlünü fethetmiş ve okuduktan sonra yenilerini okumayı arzu etmiş, her defasında ‘Daha yok mu?’ diyerek iştiyakını ve takdirini belirtmişti.

Böyle güzel bir hava devam ederken birden biz öğretmenlerin vizelerinin iptal edildiği ülkenin gündemine düştü!.. Velilerimizi öğrencilerimizi hatta okullarımızla ilgisi olmayan insanları bir görmek lâzımdı! Gerçekten biz böyle bir sevgi gösterisi, üzüntü ve özür dileme samimiyeti beklemiyorduk!.. Ne kadar çok sevildiğimizi böylece anlamış olduk!..”

Bunca fedakârlık ve cefâkârlıktan başka ne beklenebilirdi ki…

Devam edecek…

Hey Merhaba 👋 Tanıştığımıza memnun oldum.

Yeni içeriklerden haberdar olmak istiyorsanız

Spam yapmıyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun

0 Comments

No Comment.